benim haller

Yağmurlu bir günden bana kalanalar, kavanoz kılıflarım oldu. Bugünlerde deli işi şeylerle uğraşma niyetinde olduğumdan bahsetmiştim. Bugün evdeki malzemelerle bunları yaptım. Gerekli miydi?Hayır.  Güzeller mi? Evet. Dolabı açtığımda bunları görünce mutlu oluyorum napıyım:)

1 haftalık deniz seferimden döndüm, bundan biraz bahsetmesem olmaz. Genel olarak izlenimlerim olumlu. Herşeyden önce ayrı geçirdiğimiz onca bayramdan sonra birlikte olmak en güzeli,sadece bunun için bile güzeldi. Gemi hayatı ise bir odanın içinde günler geçirmek kapalı alan korkumu zaman zaman yoklasa da bol kitap okuyup diziler bitirdim,bu düşünceye odaklanmamaya çalıştım.1 gün İtalya gezisi de bonus olarak yanıma kar kaldı. Gemi hayatı farklı bir ortam, her şeyin bir prosedürü,herkesin bir ünvanı var. Askeri hiyerarsiye benzer bir düzen ,yemekte bile herkesin yeri belli istediğin yere oturamazsın. Gemi roro gemisi olduğu için ,yolcu kontenjanı var,diğer tip gemilerdeyse gemi ile seahat için gemicilik belgeleriniz olması gerekiyor. Burada ise yolculuk için bana schngen vizesi ve pasaport yeterliydi. Manzara çok güzel, Akdenizden çıkmadığımız ve havalar güzel gittiği için deniz genelde durgundu. Bazı günler hariç. Yarım günlük bozuk hava beni yatağa sermeye yetti.Ben yatark

Resmi burada gördüm,bayıldım.Temel Reis ile Safinaz ya da orjinal adı Popeye ile Olive 'i bize çok benzetiyorum, zaten ergen hallerimi safinaza benzetirdi arkadaşlarım,bana bir Temel Reis gerekti ve buldum:) Mehmet'in yine bir bayramda gelemeyecek olması sebebiyle bu sefer ben onunla gidiyorum. 2,5 gün gidiş,2,5 gün dönüşlük bir deniz yolculuğu beni bekliyor. Deniz otobüsünden bile nefret eden biri olarak ne yapacağım merak konusu. Dönüşte bol resim ile tecrübelerimi paylaşacağım. Hepimize mutlu bayramlar,size ihtiyacı olanların yanında olmayı unutmayın lütfen...

    Son zamanlarda gezi postları paylaşsamda onlar yazdan bana kalan güzel anılar, şimdilerde iş güç Mehmet'in denize dönüşüyle beraber birşeylerle uğraşma zamanım geldi.     Yaz tatilinde boş zamanlarımı dikişle doldurdum, fakat bununla ilgili o kadar güzel paylaşımlar var ki ben paylaşmaya değer bulmuyorum yaptıklarımı. Benim dikiş maceram Burda'dan beğenip dikmekten ibaret, tasarım yapıyorum sayılmaz. Ama diktiklerimi çok severek giyiyorum o ayrı, bu yüzden kış için aklımda 1-2 parça var dikilecek.      Bugünlerde aklımda etamin,kasnak işleme gibi birşeyler var. Deli işi birşeylere başlayıp kafamı dağıtmayı istiyorum,ihtiyacım var gibi gibi...      Aklımda masa örtüsü,runner ve koku torbası var. Yaptığım şeyleri kullanmayı seviyorum, süs olsun yapılmış diye amaçsız objeleri sevmiyorum. Masa örtüsü ve runner değiştirerek kullanmaktan zevk aldığım ev tekstili sanırım.     Çekmece kokularını çok severim. Bu torbalar uğraşmalı olabilir biraz ama daha önce yaptığım şi

     Prens adalarından en küçük ikisi Burgaz ve Kınalı ada benim en sevdiklerim oldular. Büyük adanın kalabalıkğı ve at kokusu, Heybeli adanın serkeşliğinden sonra bu adalar daha sevimli sanki.      Adalara ana ulaşım yolu Bostancı iskelesinden kalkan vapurlar(en çok sefer buradan),başka iskelelerden de seferler mevcut internetten bulabilirsiniz.Kınalı ve Burgaz adaya aynı vapur ile ulaşım sağlanıyor. Siz dilediğinizde iniyorsunuz.      Adaya ulaştıktan sonra gezmenin en güzel yolu bisikletle turlamak bence, böylece fazla yerleşim olmayan arka tarafları ve manzarayı izlemiş olursunuz. Yokuşlar biraz zorlayıcı olasada inişler çok eğlenceli. Tüm adalarda bisiklet kiralayabileceğiniz pek çok yer var.      Ben yürümek istiyorum derseniz tüm adalar için geçerli olan en iyi yöntem adanın ortasındaki yoldan en yukarı tırmanmak,manzarayı izleyip gezerek aşağı inmek bence. Adaya gittiyseniz kuşbakışı manzarayı izlemelisiniz.                Kınalı ve Burgaz Adalar birbirlerine benziy

          Blog gezintisi yaparken gördüğüm hayranlık uyandıran bu görüntüleri paylaşmadan edemedim, devamı için buradan buyrun...

En çok fotoğraflanan,yanından geçip gittiğimiz belki çıkmaya üşendiğimiz galata kulesini nihayet ziyaret ettim ve sevdim. Zaten şehir manzarası izleyip beğenmediğim bir yer hatırlamıyorum,şehir manzaralarına bayılıyorum,birgün şehri tepeden gören bir evde oturmayı hayal ediyorum. Galata kulesine Karaköy vapur iskelesinden yürüyerek gidilebilir. Zaten Galata çevresi zaten çok şirin cafeler,müzik evleri ile dolu,o ara sokakları gezerek Galataya gitmek ayrı güzel. Kulenin yanına gelince dışarı uzanmış kuyruğa bakıp gözünüz korkmasın çünkü yukarı asansör ile çıkıldığı için o sıra ve fazla beklemiyorsunuz. Yukarı çıkış ücreti 6 tl gayet makul, yukarıdaki manzara ise görülmeye değer. Cenevizliler zamanında inşa edilmiş bu kulenin bulunduğu yer hafif tepe olduğu için manzarası oldukça görkemli.Hazerfen Çelebinin burada Üsküdar'a çıktığı rivayet edilir, bunu düşünerek manzarayı izledim,tarihe geçmek kolay olmasa gerek. Galata'ya gitmişken Şişhanedeki avizecilere uğramalısın

Bu yaz tatilimizi uzun zamandır görmek istediğim Bozcaada'da geçirdik. Aslında ilk plan ilk yarısını Bozcaada ,ikinci yarısını Çeşme 'de olmaktı fakat adayı öyle sevdik ki bırakıp gidemedik. Zaten gezmeli tatiller için fazla üşengeçiz ve garanticiyiz... Adada beni çekenler; 1.Oteller butik otel tarzında hatta rum evlerinde bile kalabilirsiniz. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmalı yoksa güzel bir yer bulamayabilirsiniz.Çünkü hepsi butik otel adında olsada öyle değil bence. Biz Panoroma otelde kaldık ve çok güzeldi(manzara+otel) 2.Ada halkı çok güler yüzlü 3.Adada zincir market,kafe vs. bulunmuyor. Her mekan kendine özgü,adanın bozulmamasını sağlayan şey bu 4.Tasarım süs eşyaları çok güzel ve ucuz 5.Şarap tadım evleri,şarapları çok güzel 6.Deniz soğuk ama koyların güzelliği,sakinliği herşeye değer 7.Akşamları şarap eşliğinde adanın tepesinde gün batımı izleniyor,rüzgar gülleri ve gün batımı çok güzel 8.Ada genel olarak rüzgarlı,rüzgarın bulutları dağıtış

Eminönü'nün turistik ve ticari iki yüzü var. Bu yazımda ticari yani alışveriş yüzünden bahsedeceğim. Burası her çeşit eşyanın toplancısıyla birlikte bulunabildiği ayrı bir dünya. Her köşesinde ayrı bir han,ayrı bir lezzet karşılar sizi. Keşfettiğim kadarıyla alışveriş duraklarımdan bahsedeceğim... Öncelikle nasıl gelinir? En iyi yöntem vapur ya da tranway kullanmaktır. Genelde trafik sıkışık olduğu için kara yolunu mecbur kalmadıkça kullanmayın derim. Önelikle Yeni Cami ve Eminönü meydanından anlatmaya başlıyorum,burası başlangıç noktamız. Yeni caminin sol tarafından alt geçit çıkışı tarafından giderseniz nimet abla gişesi vardır. Bu yoldan yukarı çıktığınızda Vakko Outlet,iç çamaşır ve çorap outleti ve kumaşçılar bulunur. Sol tarafa devam eden yolda Doğubank Han vardır,burada ise elektronikçi ve gözlükçülere uğranmalı. Nakit alışveriş yapmayı düşünüyorsanız oldukça hesaplı alınabilir. Mesela normalde 60 liraya aldığım lensi Doğubank çaprazı hanın üst katında 25

Yeni blogtan merhabalar, diğer blog adresim rengarenkblg.com,tamamen mi eş zamanlı mı olduğunu henüz bilmediğim bir şekilde artık buradan da yayındayım... Eski kayıtlarımın bazılarını buraya taşımayı düşünüyorum. İyi seyirler..

Çevremdeki insanlara beni tanımlayın desem ilk söyleyecekleri kelimeler "uzun ve kıvırcık" tır sanırım. Evet uzun boyluyum ve zenci kıvırcığı saçlarım var. Yıllarca açtırdım,fönledim falan filan derken yaş kemale erince saçlarımla barıştım. 2 yıldır bonus modelini seviyorum,ama saç kozmetiklerinin hastasıyım. Makyajdı bakımdı bunlara para verirken 2 kere düşünürüm,lazımsa alırım falan filan ama konu saç ürünleriyse hepsini alsam bıkmam. Neyse işte artık doğal halini kullandığım saçlarım için zenci kıvırcığı ürünler araştırıp denemekteyim. Denediklerim ve deneyeceklerim şöyle ki; 1.Hindistan cevizi yağı(banyodan çıkınca nemli saça,özellikle uçlara) 2.Organix ginger serisi şampuan vs.(içinde sülfat ve parapen yok bu nedenle serinin tüm ürünlerini deneyeceğim. Sülfat ve parapen sarı matlaştırır,kurutur ve hemen hemen tüm şampuanlarda bulunur.) 3.Kinky Curly Curling Custard çok kıvırcık saçlar için şekillendirici 4.jojoba yağı(kıvırcık saçlar üzerinde yatıştı

http://www.home-designing.com/2012/07/mexican-beauty-casa-almare?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed: home-designing (Home Design Ideas)&utm_content=Google Reader Aman Allah'ım insanlar ne evlerde yaşıyor diye hayıflanıyordum ki hastahanelerde yaşayanları hemen hatırlayıp sustum. Evimde sevdiklerimle,sağlıklı,huzurlu olduğum için şükürler olsun,sonsuz kere. Ama ev güzel onu es geçmeyelim,resimleri bile içimi gıcıklamaya yetti. Neyse ki dünyada güzel ev butik otelleri gibi bir buluş var da 1-2 gün de olsa kalıp mutlu oluyorum...

Bu aralar çevremde ilişkiler üzerine hareketlilik,buna bağlı lakırtılar çok. Bu konuları çok konuşuyor,tartışıyoruz. Herkes aynı dertten muzdarip,iyi bir ilişki. Kimi eskilerden ders almış,kimi çivi çiviyi söker mantığıyla devam kimi de çok ağzı yanmış inancını kaybetmiş. İnsanları ilginç bulurum, incelemeyi severim. Ayrıca insan ve ilişki üzerine okumayı ,gözlemlemeyi de severim,bir de 11 yıllık bir ilişki sahibi olunca bunun üzerine hep konuşuyorum biraz da yazmak geldi içimden. Öncelikle okuduklarımdan kendimce vardığım sonuç, uzmanlar sağlıklı ilişkilerin kişilerin kendileri olmaktan vazgeçmeden,ortaklık ve bireyselliklerin iyi ayarlanarak mümkün olduğunu söyler. Bir de ilişkilerin akışına bırakılarak değil taktiksel yaklaşılan bir oyun olarak görülmesi gerektiği. Çevremde en sık gördüğüm hata,kendi cinslerim için partnerine aşırı uyum. Biri sizi görüyor beğeniyor.Siz hayatı olan birisiniz,sizi o hayatın içinde seviyor. Siz ise birden hayatınızı hiçe sayarak on

Eşimle bir kontratın daha sonuna geldik ve yine ne zaman ineceği belli değil. En ömrümden ömür götüren,beni hay böyle işin dedirten bir sorun bu,belirsizlik! Çıkmadan kontrat imzalarlar ama asla ne zaman gelecekleri belli olmaz. Kontratı bitmediyse indirmez şirket ama bitse bile yok liman uygun değil,yok eleman bulamadım bahaneleriyle size 1 ay kadar takabilirler. Kontratın bitimine 13 gün var fakat hala yanaşmış değiller(ki önlerinde 12 günlük yol var) Bu demek oluyor ki yine geçikecek. Bu artık bir klasik oldu diyebilirim, zaten bana ne zaman geleceğini soranlara uçağa binmeden bende bilmiyorum diyorum. Kontratın sonları en geçmez günlerdir,ama az kaldı ya yine de içimde bir sevinç dalgası yayılıyor. İşte denizcinin karısından bir acı gerçek daha:)

Öncelikle denizcilik çok geniş bir alan,genellemek biraz zor. Uzak çalışanı yakın çalışanı,karada olanı arada bir gideni var bunun çeşit çeşit:) Eğer eşiniz bende olduğu gibi uzakyol çalışıyorsa durum biraz zor evet. Peki niye insan uzakyol çalışır? Para ve kariyer için. Uzakyol çalışanların maaşları iyi, sektördeki forsları yüksek oluyor(bendeki intiba budur). Birde askerlik mevzuu vardı ilk zamanlar,yabancı bayraklı gemilerde çalışanlar yurtdışında çalışıyor sayıldığı için dövizli askerlikten yararlanabiliyorsunuz. Biraz da bu yüzden 4 aylık kontratlara dayandık,tercih ettik. Şimdiye böyle bir zorunluluk olmadığı halde katlanmaya devam ediyoruz. Niye? Para... Yani yakın yol çalışıp az kazanacağıma uzakyol çalışıyım çok kazanıyım uzun tatil yapayım mantığı ile. Bunlar eşiniz denizdeyken gördüğünüz zor kısımlar,olumsuzluklar. Gelelim kontrat bitti eşin döndü,yuppi senden mutlusu yok çünkü önünde gönlünce gezip zaman geçirebileceğin 2-3 ay var demektir. Yeni evli

Takip ettiğim dekorasyon sitelerinden birinde bu evi gördüm ve sadece uzun uzun seyrettim. Bu ev hakkında çok bilgi verilebilir ama gereksiz, manzara o kadar güzel ki! İtalya,Toscana bölgesindeki bu ev restore ediliyor falan filan... Böyle bir evde sadece bulunmak bile mutluluk sebebi olurdu benim için,resimleriyle idare edip hayal gücüme güvenenmek en iyisi...  Yatak odası ve banyoya ruhunu veren dekorasyon, yemek odası oturma odası ve mutfağa ruhunu veren insanlardır bence. İşte bu yüzden bu ev mükemmel...

Hayatımın merkezinde olan olgulardan biri,aşkımın denizci olması. Denizci ile evli olmak üzere yazmaya karar verdim. Yukarıdaki görseller bunun hayatımdaki anlamlarıyla ilgili,şuan özetliyorum daha sonra uzun uzadıya anlatmalıyım. Aşkınız denizciyse gider ve öyle kalalırsınız bir süre, herkes onun sizi aldattığını düşünür ama buna asla inanmazsınız(ki denizci aldatma ortalaması erkek ortalamasının altındadır aslında) , geldiğinde büyük kavuşmalar mutluluklar vardır, ama süreç hiçte kolay değildir. Duygular dalgalanır denizle birlikte özledikçe hırçınlaşır yaralar yaralanırsınız. Ama kavuşma anında sıradan mutluluklardan çok farklı bir duygu yaşarsınız, herkesin öyle hergün yaşayamıyacağı türden. Ama hepsini özetlersek tablo yalnızlık ve özlemdir,iki taraf içinde...

Bir süredir keyifsizliğim nedeniyle yazılmayı bekleyenler yeni yazılıyor,affedin. Maymun iştahlılık sevmediğim bir şey,bunu yaptığım zamanlar kendime hiç huzur vermiyorum. Emirgan deyince aklıma 3 şey gelir, Emirgan Sütiş, Emirgan Korusu ve Sabancı Müzesi Sabancı ailesinin bir dönem yaşadığı Atlı Köşk müzeye dönüştürüldü. Köşkte Sabancı ailesinin koleksiyonları ve yaşam alanları ayrıca dönemlere göre değişen sergiler gezilebiliyor. Bu müze İstanbul'un en iyilerinden bence. Gelen eserler ve yerleşim, kullanıcılara "ücretsiz" sunulan sesli rehber ve ipad kaliteleri üst düzey. Sadece bu köşk ve eşsiz manzarası bile görülmeye değer. Son gittiğim sergi ise Rembrandt'tı ve hayran kaldım. (Sanatçı bir yönüm yok ama o tabloları kesinlikle fotoğraftan ayırmak imkansız,zaten SSM genelde herkese hitap edecek sergiler seçiyor). Müze girişi öğretmen(o benim) ve öğrenciler için sadece 4 lira,devlet müzelerinden daha ucuz. Kafesi biraz pahalı belki ama manzarası m

Yurtdışı internet sitelerinden aldıklarım geldi,çok mutluyum. Öncelikle crocs sandalet,rahatlığını çok duyup almaya gittim fakat 150 liralık fiyatı görünce hemen vazgeçtim:) Tamam rahat ama plastik terlik işte. Ebay'a baktığımda bu birçok crocs buldum fakat konu ebay ise müşteri yorumları 99,9 olumlu olmalı bence. benmelpop isimli satıcıda karar kıldım, gerçekten çok anlayışlı bir satıcıydı. Örneğin açık arttırmada yukarıdaki rengi kazanmama rağmen ,benim için renk ve beden değişikliğini hiç sorun çıkarmadan yaptı. Ödeme yapıldığı gibi ürünü kargoladı ve 1o sonra elimdeydi,şuan ayağıma yapıştılar neredeyse:) Bu satıcıdan ev terliği de almalıyım diye düşünüyorum.Fiyatı 16$+11$ kargo. Kargo parasını saymıyorum bile çünkü bir mağazaya gitmek zahmeti kadar bir ücret bence... Çanta asos, daha önce bahsetmiştim. Deri çanta için fiyat çok iyi,kalite ise yine resimdeki gibi,asos bu konuda çok iyi. Doroty Perkins için aynı şeyi düşünmüyorum resimdeki kadar kaliteli çıkmıyo

İndirimler başladı,yurtdışından alışveriş ile ilgili sorular da... Kısaca kendi tecrübelerimden bahsedeyim... 1. En önemli nokta 150$/100euro sınırını aşmamak,bu zamana kadar gümlüğe takılan parçam olmadı 2.İade yapamazsınız, çünkü iade yapmak istediğinizde onların size uyguladığı indirimli ya da bedava kargo imkanı olmuyor. Kargo aldığınız ürün fiyatını geçebilir. Bu nedenle risksiz parçalar alın derim 3.Ayakkabı alacaksanız size guide'de cm yada inç ölçülerini dikkate almalısınız. Ölçüler tutarsız olabiliyor. 4.Ebay'dan alışveriş yaparken kullanıcı yorumları çok önemli, sahte ürün ya da dolandırıcı çok var. Ben kullanıcı yorumları 99,5 tan az ise pek güvenmiyorum. Mutlaka yorumları okumalısınız,az ingilizce bile bunun için yeterli. 5. Ebay için gerçekçi olun, gerçek olamıyacak kadar iyi ise kesinlikle gerçek değildir. 10$'a ugg gibi şeylere inanmayın. 5.Ödemeleriniz için paypal tavsiyem, güvenlik önemli. 6. Bazen kargo süresi uzun sürüyor, 15 güne kadar

Bir süredir gitmek istiyor, yol uzun gelince Şile'de bitiriyorduk yolculuğu. Bu sefer gittim, gördüm şimdi de izlenimler. Öncelikle İstanbul-Şile arası otoban olduğu için yol geniş güzel,yol çalışması vardı fakat trafik yoktu,haftaiçi olması nedeniyle olabilir. Şile'den sonra dağ yolunu takip ederek Ağva'ya yaklaşık 1 saat süren bir yolculuk yaptık. Yol dar ve kısmen virajlıydı fakat yine trafik olmadığı için sorun olmadı. Bol yeşillikli köylerin,ormanların arasından keyifli bir yolculuk oldu. Yukarıda gördüğünüz gibi manzara fotoğrafları beni Ağva'ya çeken. Ama umduğum gibi olmadı Nehir güzel evet,ama etrafı çok bakımsız. İnsanımızın klasik anlayışı burada da değişmiyor. Gelen turistten sonuna kadar faydalan ama kazandığın parayı beldene harcama. Nehrin etrafı bakımsız,otları çalıları temizlemek çöpleri toplamak kimsenin aklına gelmemiş, 50 liraya çıktığınız turda gördüğünüz manzara bu resim yalnızca,farklılık yok. 2-Şile kumsalı gibi kum,büyük bir