Son bitirdiğim kitap bu. 1870'li yıllarda ölen babasının mirasını almak için Bulgaristan'dan Bursa'ya gelen bir gencin hatıraları. 93 harbi sonrası Bursa ve İstanbul'dan manzaralar sunan kitap beraberinde yeni okumaları getirdi. Tevafuka bakınız ki tam bu sıralar Bursa sokaklarını arşınlayıp güzel konakları seyrediyordum. Sadece yurtdışı değil, ülkemin de az sayıda bozulmamış semtlerine yapılan bu gezilerden, gördüğüm evlerin öğrenebildiğim hikayelerinden çok zevk alırım. Budapeşte gezisinde rastgeldiğim Katalin Sokağı tabelasının bende yarattığı mutluluk ve heyecanı anlatamam.
Hep çok sevdiğim Setbaşı'nın (Bursa'nın beyoğlusu denir) eskiden ermeni nüfusunu barındırdığını, eski Bursa'nın baskın azınlık grubunun Ermeniler olduğunu, Gürsu Kestel taraflarının eski Rum köylerinin olduğunu, Bursadaki kimi çok sevdiğim camilerin kiliseden çevrildiğini, Bursa depreminde(1855) kaynarca sularının arttığın, bu deprem üzerine bir de çıkan yangın(1860) ile neredeyse tüm Setbaşının yok olduğunu hep bu sayede öğrendim.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder