Kayıtlar

2023 Dökümü

Resim
Yıl eylül'de okulla başlar, haziranda biter bana kalırsa. Disiplinle tuttuğum ajandamda bakınca bir önceki ocakta yapılanlar çok muğlak, çok uzak gelir. Bazılarını nasılda unuttuğuma şaşırır, bazılarına da yaptığımdan gururlanırım. Bir de düzenli kayıt tuttuğuma gururlanırım seneyi gözden geçirirken. Bir gün hayat çok yavaşlamışken müthiş manzaraya karşı konumlandırdığım berjerde okumayı hayal ediyorum tüm bu kayıtları. O zamana kadar ne kadar doldurursam o kadar iyi... Haziranda bitiyor yıl, peki 3 ay yaz ne oluyor?Düzenli kayıtların ve sorumluluklarımın gevşediği,yaşamak ve var olmak üzerine bir düzen başlıyor. Daha fazlası yok, sadece var olmanın dayanılmaz hafifliği. Bu yüzden olsa gerek Haziran coşkusunu Aralıkta hissetmiyorum, aksine yılbaşı diye diye itelenen bir kaç misli fiyatlara çok kuruluyorum. Zaten sevdiklerim yanımdaysa evdeyimdir. Bu yıl Foça'daydık. Tv, tombala ve abur cubur eşliğinde yılbaşı gibi yılbaşı.  2023 'te çok okudum, çok dinledim, az izledim. Bir

Üstüne Düşünmek İstemediklerimiz

Resim
Dün deprem oldu, okulumda çok hafif hissedildiği için önemsemedim ilk. Fakat nilüfer çok sallanmış. Çocuklar korkmuş, onları gidip okuldan almamız gerekti. Trafik felç oldu tabi ki , 10 km lik yol 90 dakikada gidilebildi ki bu hafif bir durum. Çünkü çok bayındır bir semtte otursak ta yollar tek şerit. Bölgedeki ev ve okulu kaldırması imkansız. Yollar çalışır haldeyken bu şekilde, bir de afet durumunda düşünmek istemiyorum. Tv ünitesindeki süs eşyam düşüp tuz buz olmuş. Bu ayrıca üstüne oturduğumuz zeminin ve evimizin güvensizliğini hatırlattığı için moralimi bozdu.  Peki ne olacak, biraz düşün sonra sümen altı et gitsin. Çünkü söylediklerimize gerçekten inanmıyoruz. Her şey olacağına varır diyoruz. Sahip olduğum hayatı alt üst edecek kadar gerçek gelmiyor hiç bir korku. Çünkü kötü şeyler hep başkalarının başına gelir. Çünkü öte türlüsü çok zahmetli, kim girişecek o işlere. Her işin başı zor, ötesi ferahlıktır ama başını kaldırmak mı kuma gömmek mi? Kemal garip sesler çıkarıyor bu ara. 

Mutluyum...

Resim
Hava yağmurlu, güneş henüz doğmadı. Çocuklar servise bindi, ev toplu ve temiz. Önümde tenis dersim dışında bir zorunluluk yok. Dolap yerleştirme, yemek hazırlığı , giysi tamiratı ve düzenlemesi (en sevdiğim işler) sadece. Kahvemi demledim, yazının başına geçtim. Radyoda Datça On Air , içim coşuyor, neden? Öncelikle güneşten önce uyanmak önümde kocaman bir gün olduğu hissi veriyor, bunu çok seviyorum. Sabah yataktan kalkmak zor gelse de yoga yaptım, kendime karşı bir zafer.  Geçtiğim 2 haftanın koşuşturmasından sonra bugün önümde can sıkıcı işlerin olması da mutluluk verici. 10 günlük detoks programı meyvelerini verdi. 1 yıldır giyemediğim pantolonlarım artık sorun değil. Asıl önemlisi beni rahatsız eden karın bölgesi şişliği indi, sevdiğim ince bel görünümüm geri geldi. Yüzüm daha yaşlı ve çökmüş duruyor biliyorum ama diğeri kadar beni mutsuz etmiyor. Botoks düşünceleri dönüyor kafamda sadece ama hala düşüncede :) Böyle sabahlar geleceğe dair umut dolu oluyorum, içimde konuşup duran se

Günaydın Güzel Gün

Sabah 5 buçukta uyandım , halbuki 12 buçukta yatmıştım. Sebebi belli, Mehmet'e kavuşma heyecanı. Ben de yoga mı yaptım, bugun niyetim yoktu halbuki. Üst katımdaki çocuk yine çıldırdı, anne yine onu sakinleştiremiyor. Ben klasik manzarama karşı, hava puslu, yağışlı , şehir sislerin ardında adeta düşük bütçeli bir avrupa sabahı. Bilgisayarım yanımda yeşil sıvım, 21 gün detoksun 4. günü. Lezzet ve tuz bizden çok uzaklarda, doyduk mu doyduk bilinciyle hareket etmeye başlayalı çok oldu. Zaten yemek ve haz kafamda hiç eşleşmedi sanırım. İçmek ve haz 2'li daha ziyade eşleşmiş bende. O yüzden sigara artık içemez olduğumda mental olarak hayatın keyifsizleşmesi beni çok zorladı, neyse ki tüf tüf onun yerini iştahla doldurdu. Hazların peşinden tutkuyla gitmedim hiç, daha çok doydum biraktım, açıktım istedim. Bu genetikse eğer çocuklarıma aktarmak istediğim bir şey olurdu.  Sabah yine Kemal'in canı bızıldamak istiyordu. Ben de  "Annecim olup bitmiş bir şeyin ardından söylenmek,ah

Kafa Sağaltım Köşesi

Resim
Hiç bir düşüncenin üstünde uzun boylu duramıyorum, bir fikri evire çevire etraflıca düşünemiyorum, kafamın içi pazar yeri gibi , duyan gelmiş. O zaman yazmak iyi gelir, oturdum bilgisayar başına. Bugün emekli olmaya (yani artık ayrılmamaya) 10 yıl kaldı diye hesapladım kafamda. Çok ta kalmamış hani, sevindim. Geçtiğim 10 yıl rüzgar gibi geçti, gelecek olan da öyle olacak kuşkusuz. Ayrı kalacağımız 5 yıl kaldı demektir. Bu planları yapıyorsam sebebi aynı, çok özledim. Acı çekiyorum. 40 yaşımda aşk acısı çekiyorum, üzüleyim mi sevineyim mi? 40 gün aynı yoga rutinini yapmaya niyet ettim, bakalım ne olacak. Hep antin kuntin hareketler. Alkışlarla yaşıyorum . Kendi kendime coşuyorum , kendi kendimi yoruyorum. Hermann Hesse Demian bitti, güzeldi. Yavru Ceylan bitti çok güzeldi, Beyaz Kalp bitmek üzere fakat ya çeviriden ya kafa karışıklığından bir türlü içine giremedim kitabın. Hakkıyla okunsa çok güzel gibi, ben anlamamışım gibi.  İtirafları izledim, hiper gerçeklik akımıymış bu. Nasıl bir

Bu Aralar - Keyifler Yerinde

Resim
 Haftasonu Foçadaydık, hepimize çok iyi geldi. Zati yüzümüzden de belli, ışıl ışıl çıkmışız. Denize girdim, o da mükemmeldi. Kemal dönüşte nane molla gibiydi, onun dışında her şey güzel geçti. Döndüğümüzün ertesi gün okullar tatil olunca Kemal'in rahatsızlığı da düzeldi.Daha ne olsun...

Yine Balkona Karşı

Resim
Yine şaşırtmadı hayat, çok hevesle tenise başlayacağımı duyurdum 4 bir yana veeee Eylül ateşlendi, tenis yalan oldu. Ben yine balkona karşı kahvemi içip gelen gideni gözlüyorum. İçeride ona masal okumamı bekleyen hasta yavru, önümde kırılan umutlar, tartıda gram azalmayan bir bedenle baş başayım. Bu da benim pembiş hayatımın tatlış sorunları işte, n'apalım.  Haftasonu Foça'ya gideceğim, bakalım o plan patlayacak mı? Manzaramdaki farklılık evimin önüne yapılan kafeler kompleksi, fotoğrafta çıkmayan gürültüler ise oldukça arttı. Arkamda metro önümde cafeler. Buraya taşındığım 3 yıldaki değişime inanamıyorum. Halbuki buranın sessiz sakin oluşuna vurulmuştum ben. Umutlarımız yarınlarda....