11 Aralık 2025 Perşembe

Kötü Bir Gün


Dün tümden kötüydü, ama en çok "anne ben" çuvalladı. Mutfakta organik ve sağlıklı besinler hazırlarken çocuklarına hiç bakamadığını fark etti.  O kadar koy verdim ki, onlar beni neşelendirmeye çalışıyordu gün sonunda. Öfke ve kızgınlık yoktu neyse ki, sadece yenik hissediyordum.

Yatağa yattığımda onlara söz verdiğim masalı bile okuyamamış, ne kendime ne başkasına iyi gelecek hiç bir şey yapamamıştım. Tabi ki bol rüyalı bir gece...

Sabah arabayı sürttüm evden çıkarken, milyonlarca kere geçtiğim yerden geçerken ve o sırada 2 elimde  direksiyonda gözüm yolda iken.

M.nin işler de yolunda gitmiyor, o da bitik ve yorgun. İkimizin de diğerine hayrı yok, small talk ile işleri yürütmeye çalışıyoruz.

Peki ne olmuş çocuklara yetişemediysem, arabam çizilmiş ve M.ye bir süre ulaşamıyorsam? 

Çocuklara yetişemediğimde ; zar zor susturduğum o kocakarı gelip baş köşedeki koltuğu oturuyor. Ben güçsüz ve korkak ; dönmek istemediğim o yere gitmek hiç istemiyorum.

Arabam çizildiğinde ; her gün otobanda (arkadan gelip sellektör yapan kızgın sürücüler,sıkıştıran büyük araçlar ,trafikte beyni sulanmış umarsız sürücüler) giderken hissettiğim bana bir şey olmaz inancım sarsılıyor. Evet bir şey olabilir, trafikte her an bir sürü şey oluyor ve sana da olabilir gerçekleri kafamda dönmeye başlıyor.

M. ye ulaşamamam, onun dış dünyaya ait olduğunu, hep benimle olamayacağını ve onu yitirebileceğimi hatırlatıyor bana. Ana desteğimin o kadar da sağlam olmadığı, gidebileceği ve yalnız olduğum fikri dönüyor kafamda.

İşte bu yüzden kötüydü dün. Kötü zamanlar , olanlardan çok daha fazlası olduğu için kötüdür...

4 Aralık 2025 Perşembe

Gölge Tarafımız - Korkularla Yüzleşme

Resim buradan...

Gölge taraf ; Jung'un üzerine çalıştığı ve açıkladığı bir kavram olsa da farklı ekollerde farklı isimlerle rastlamak mümkün. Yunan mitolojisinde Medusa ile yüzleşen kişinin taşlaşması gibi.Kişinin kendinde görmek istemediği, kabul edilmeyeceğini düşündüğü için bastırdığı duygu ve özellikler diyebiliriz. 

Gölge; kötü değildir ama fark edilmediğinde kontrolü ele geçirir. Gölgeyi bilinçli hale getirmek, kişinin kendini tamamlaması anlamına gelir.  Korku ve olumsuz duygularımızla birlikte yaratıcılık,güç ve yetenek potansiyeli de gölgede kalmış olabilir. 

Gölge taraflarımızla yüzleşmek sarsıcı olabilir ama bir o kadar özgürleştiricidir. Etkisini sıfırlamak mümkün olmasa da ana amaç azaltmak olabilir. 

Gölge taraflarımızla çalışırken işe yarar yöntemler;

1)Gözlemlemek,bastırmamak : Bu olay beni niye bu kadar tetikledi? Çok istesemde niye harekete geçemedim?Niye çok kırgın/üzgün/öfkeliyim?Hiç tahammül edemediğimiz kişiler üstüne düşünmekte yol gösterici olabilir. O kişinin verdiği rahatsızlığın esası, gölge taraflarımızın vücud bulmuş hali olması muhtemel.

2)Korkuyu deneyimlemek : Kalp krizine sebep olacak kadar değil belki ama, minik minik alıştırmalar. Öldürmeyen güçlendirir.

3)Korkunun ötesine geçmek, arkasını görmek : Saldırganlığın ötesine geçmek, şevkatı bulmak. Korkularımızdan sıyrılınca anlarız, severiz, sakinleşiriz. "Kırıldım çünkü sevilmek istiyorum" gibi mesela. 

Koca bir yumak çekiştirerek açılmaz, gergin ip kopar. Adım  adım, sabırla çözülür düğümler ancak.

İyilikse mevzu ise ;benim yaptığım onların yapmaklarının ; kötülükse mevzu ise; onların yaptığı,benim yapmadıklarımın hesabını tutarız. Bunu da unutmamalı.

Sevgiler...

3 Aralık 2025 Çarşamba

Niyet Oluşturma - Öz Algı / Planlı Davranış Kuramı


Öz algı kuramı ; davranışlarımız niyetimizi şekillendirir der. Örneğin her gün yürüyüşe çıkan birinde sağlığına dikkat etme niyeti belirir. Niyet ise tüm hayatımızı etkiler. Diğer tutumlarımız da sağlığıma dikkat ediyorum niyeti ile şekillenmeye başlar. 

Planlı davranış kuramı ise ; insan davranışı yapmadan önce niyet oluşturur der. Niyet ; tutum , beklenti ve inanç ile oluşur. Örneklersek ; sağlığıma dikkat etmeye niyetliyim ; çünkü bu iyi bir şey(tutum), ailem de memnun olur (beklenti) ve bunu başarabilirim (inanç) şeklinde davranış geliştiririz. 

ÖA kuramı ; Ne istiyorsam onu yapıyorum. Motivasyonumuz belirsiz ise, yönlenmek istediğimiz konuda ufak davranışlarda bulunarak niyet oluşturabiliriz. Niyetlerimiz ile; dileklerimize karşı çekim oluştururuz. Ama kapitalist düzenin de buna çalıştığını unutmalı  , mutluluğumuza hizmet edecek davranışlara enerji harcamak , sınırlı kaynakları doğru yönlendirmek kilit nokta. Kötü alışkanlıkların bırakılması, fobilerin tedavilerinde kullanılan yöntemler genellikle ÖA kuramı temellidir.

PD kuramı ; İstediğim için yapıyorum. Motivasyonumuzun güçlü olduğu konularda ,niyetlerimiz davranışlarımızı şekillendirir. 

Özetle küçük adımlar niyeti, niyet ise büyük ve güçlü adımları oluşturur diyebiliriz.  


2 Aralık 2025 Salı

Evim Yollar

 




Mindmills yazısında bu sene yollar evim demiş, ne de güzel demiş. Benim de, karavan ile yaptığımız uzun yolculuklardaki hissim, tam olarak böyleydi. Yollar uzun ve yorucuydu ama vardığım her yer evimdi. Bu hissi özlüyorum, ama bir gün tekrar yaşayacağımı da biliyorum Hikaye kaldığı yerden devam edecek, ümidim ve isteğim bu yönde.

Şimdilik verdiğim arada valizimi koyduğum yere ait hissetmeyi öğreniyorum, vardığım yerlerin değil yolların evim olması fikrini çok sevdim. Valiz ile seyahat etmenin daha özgür bir tarafı olduğu kesin. Özgürlük hissi ile ait olma ihtiyacını dengelemek önemli. 

Yolculuk ;oldukça kişisel bir zevk. Şükür ki youtube ve cömertçe deneyimlerini paylaşan seyyahlar var. Her nasıl seviyorsak öylesini bulabileceğimiz yolculuk öyküleri var. Okurken ve izlerken bile gitmiş kadar oluyorum bazen .Ufukta fikri bile olmayan seyahat planları yapıyorum defterime. Ve bazılarından o aşamada vazgeçiyorum ama yine de yapıyorum.  "Fake it ,till you make it" 


30 Kasım 2025 Pazar

Yeni Yıl Gelirken...


Yeni yıl kapıda. Defter kapatmak, yeni kararlar almak ve başlangıçlar yapma zamanı. Yeni umutlar, tazelenmiş hevesler demek. Eskiyi (aslında kendini) kabul bile yeni bir başlangıçtır. Benim yaptıklarım;

  • 2026 ve sonrasında olmasını umut ettiklerim için dream board hazırladım , telefonumun arka zeminine yerleştirdim. Bunu yapmamın sebebi dilime hedef ya da isteklerimi görselleştirerek ne kadarının gerçek olduğunu anlamak. Gerçekten istiyor muyum?
  • Yığın yığın olmuş fotoğrafları bir yere topladım, her akşam düzenli olarak onlar üzerinde çalışarak tekrarları siliyor, çeşitli klasörlerde arşiv oluşturuyorum. Bu bana ; hayatımın güzel ,emeklerimin değerli olduğunu hissettiriyor. Fotoğraflara bakmak, belki de yaşarken olduğundan daha çok mutlu ediyor . Neticede an kaygı,telaş ve yorgunluk içerir ama fotoğraflar değil.
  • Kariyer değişikliği istiyorsam, bunun adımlarını planlamam gerekli. Uyaran bombardımanı altında zihnimi istediğim şekilde yönlendirmek için düzenli egzersiz,okumalar ve yazmalar planlı ve düzenli olmalı. Günü planlamak, plana sadık kalmak önemli, bunu deniyorum bu ara.
  • Faydası olmayanlara az zaman ayırmayı, faydalı olanları öncelemeyi deniyorum. Bu fayda mutluluk keyif şeklinde de olabilir, öğrenmek ve gelişmek şeklinde de. Ama ayırdına vardığım şey, otomatiğe bağladığımız ve çok zaman harcadığımız bazı eylemlerin bunların çok uzağında olduğu.
Aralık enerjisi böyle , sonlara doğru yıl dökümünü yapmaya niyetliyim, sevgiler...

27 Kasım 2025 Perşembe

Bu Aralar - Sosyal İlişkiler -- 27.11.25

Bazen sosyal hayatım allak bullak olur, istemediğim durumlarda ve ortamlarda bulurum kendimi. Sözlerim , grup mesajlarım yanlış anlaşılır, hevesle beklediğim buluşmalar kötü geçer, bazen de hiç gerçekleşmez. Bu dönemlerde kırılgan hissederim, ama bu sebep mi sonuç mu bilemem. Eskiden ilk tepkim kabuğuma çekilmek olurdu, şimdi sakin kalıp geçmesini beklemeyi öğrendim. Olgunlaşmanın en temel öğretisi ; sakin kalmayı öğrenmek bana kalırsa. 

Yaşadığım bu tarz sıkıntıların, altyazıları okuyamamamdan kaynaklandığının farkındayım. Kadın grupları ; imalı konuşmaların , gizli ittifakların ve "ayıp olmasınların" dünyası. Beni en çok bunlar zorluyor. Söyleyeceğimi direkt söylediğim zaman, soğuk rüzgarlar esiyor. Bence açık olanı daha çok açıklamaya çalışırken buluyorum kendimi. Erkek arkadaşlarımla işler daha kolay. 

Öz eleştiri yapacak olursam , bazen etrafıma gösterdiğim dürüstlüğün kendime çevrilmesinden de kırılıyor olabilirim. Dalgalanma yaşamayan kadın yoktur, ah bu hormonlar.


Bu aralar Werner Herzog filmlerini izliyorum. Aile Saadeti'ni çok sevdim, Fitzgeraldoyu'da öyle. Yönetmen çok okuyan biri, film konularını genelde okuduklarından alıyor. Konular enterasan, bir o kadar da eğlenceli. Umarım tümünü bitirebilirim.


22 Kasım 2025 Cumartesi

Ekşi Mayalı Ekmek

 


Kerameti 100 tl olan bir şey için asla bu kadar uğraşmam diyordum, sözümü geri alıyorum. Ev halkının hamur işlerine düşkünlüğü ve alerjik yatkınlıkları beni bu yola baş koymaya mecbur etti. Pandemi zamanları herkesin ortak meşgalesiydi malum, internette bolca kaynak mevcut. Okudum, dinledim,denedim ve artık öğrendim. Buraya da yazıyorum ki unutulmasın.

Ekmek işine ilk olarak ekşi maya yaparak başladım. 

Ekşi Maya Yapımı:

50gr un (bence tam buğday çünkü aroması güzel) , 50gr su . Kavanozda karıştırıyoruz. İlk 3 gün 24 saatte bir , 4.günden itibaren 12 saatte bir besleyerek yaklaşık 7. günde maya oluşuyor. Beslemek ; hamurun yarısını ayırıp kalan yarısını aynı oranda karıştırmak demek.

Dolaptaki maya için 3 günde bir besleme önerilse de ben haftada 1 besleme yolu ,ile gayet güzel gittiğini gördüm. Ayrıca yine yaygın inanışın aksine önce çıkar bekle, sonra yine beklet gibi adımları yapmadan, sadece çıkar yarısını ayır kalanını besle dolaba geri koy yaparak gidiyorum, gayet pratik ve işe yarıyor.

Ekmek Yapımı:

Malzemeler : 400gr un (100gr beyaz, 300 gr çeşitli tam buğdaylar) ,  300gr su,10 gr tuz , 8 gr zeytinyağ

1-Mayanın yarısını dolaptan çıkarttıp aynı oranda besliyorum ve kabarması için kavanozda bekletirken un ve suyumu diğer kapta yoğurup onu da bekletiyorum. Tuz ve maya olmadan un su karışımının beklemesi OTOLİZ için gerekli, glutenin sağlıkla oluşmasını ve hamurun uzamasını sağlıyor. 

2-Yaklaşık 2 saat sonra maya kabarmış oluyor, hamura karıştırıp 10 dk yoğurtuyorum ve 30 dk daha bekliyor.

3-Tuz ve zeytin yağ ile 10dk daha yoğurtup kaba alıyorum. Hamurumuz artık uzayan bir kıvamda. 4'e katlama tekniği ile katlayıp üstünü örtüp 1 saat bekletiyorum.

4-Tekrar katlayıp bu sefer dolaba atıyorum.1 saat bekliyor(Bu işlemi 2 ya da 3 kere tekrarlamak yeterli)

5-Çıkartıp unlu yüzeyde yine katlama yapıyorum.Yaklaşık 30 dk dışarıda bekliyor ve son şeklini veriyorum. Bu sefer unlu beze sarıp,tercihen nefes alabilen bir kapta yavaş mayalanması için dolaba kaldırıyorum. 

6- Ertesi gün (kaç saat bekleyeceği bize kalmış) ısıtılmış pişirme kapına yerleştirip üstüne jilet ile çizikler atarak tercihen kapaklı bir tencerede 220 derece 25 dk , 180 derecede 15 dk, son 10 dk 180 derece fakat kapağı açılmış bir halde pişiriyorum. 

Çıkınca ters bırakıp en az 30 dk soğuttuktan sonra yemeğe hazır.

Yazarken yorucu fakat yapması eğlenceli ve dinlendirici. Afiyet şifa olsun...