16 Mayıs 2024 Perşembe

Kardeşlik ve Minik Kötülükler

Dün Kemal banyodan çıkmış, kardeşinin abur cuburunu yiyip bir de birlikte yarım kalmış çizgi filmi Eylül'ü beklemeden açmış. Affedilemez hatalar üst üste. Görünce Eylül çok sinirlendi , bağırdı ağladı. Ben onlar tv izlerken koşuya gitmeyi planlamıştım. İçerideki kaos ,bir de Kemal'in gözlerindeki sinsilik beni sinirlendirdi. Velhasıl Kemal'le yüklensem de bağırmadım niye böyle bir şey yaptığını sordum. Haşladım ikisini de ve odalarına yolladım. Ortam sakinleşmişken oturup bekledim , sinirim geçti etraflıca düşündüm. Kardeşini sinirlendirmek büyük haz onlar için, abur cubur çizgi film mevzusu ise hassas nokta. Bunların hepsi çocuklara özgü şeyler, olması normal. Olaylara büyük tepkiler vermek çocukça asıl. Ama hiç bir şey olmamış gibi de davranamazdım artık , tutarsızlık en fenası. Çağırdım ikisini konuştum, evet koşturuyoruz yoruluyoruz birbirimize destek olmalıyız, birbirimizden çıkarmamalıyız stresimizi vs. İkisi de duygulandı, Eylül özür dileyip sarıldı ,ağladı. Kemal ağlamak için odasına gitti. Onda ki duygusal tepki öfke olarak ortaya çıkıyor , niye kime olduğunu bilmeden öfkeleniyor. Bu öfkeyi çoğu zaman bana yöneltiyor. 

Biraz sonra tv keyfine kaldıkları yerden devam ettiler, onlarına meyvelerini hazırlayıp koşuya indim. Akşam yemeğindeki kaçamağım için kendimi cezalandırdım. Koşu iyi geçti ve iyi geldi. Onları yatırdım, sarıldım öptüm, üstüne güzel bir film patlattım. Bugün benim günüm, keyfim yerinde kısacası.

İşte günler böyle bazen iyi, bazen kötü. Kimi zaman kendimden memnunum, kimi zaman kontrolümü kaybedip hırpalanıyorum. Günler hızla birbirini kovalarken geriye çekilmiş fotoğraflar, kendime düştüğüm notlar kalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder