Eğleniyorsan Bir Hata Olmalı...





Bu aralar her gece mutlaka bunlardan birini izliyoruz. Geçen hafta Charli'nin Çikolata Fabrikası , ondan önce Lego Movie'ye takmıştık. Sağdaki bir fransız animasyon filmi, çok güzel fakat çoçuklar için uygun mu bilemedim, fazla hüzünlü. Zaten bu aralar ölüm fikrine takmış olan Kemal'in korkuları bu film ile tavan yaptı. Sürekli ölümden bahsediyor, anne çoçuğun annesi ölmüş sen ölme, dedem ne zaman ölecek , eğer burdan düşsem ölürdüm anne gibi. Gece yanımıza gelmelerinin bununla bir ilgisi var sanırım. 
Nasıl cevap vereceğimi şaşırıyorum. Kimse ölmeyecek insan yaşlanınca ölür hiçbirimiz yaşlı değiliz gibi saçma sapan cevaplar veriyorum.
Ben de her gece aynı hikaye kitabını dinlemekten hoşlanırdım fakat şimdi yanlışmış gibi geliyor,içim pek rahat değil . 
Çoçuklarla şöyle bir his edindim, rahat batıyor bana. Eğer kendi kendilerine eğleniyorlarsa ya da aynı filmi tekrar izlerken sessiz sakin oturuyor bana da kahve keyfi yapmaya zaman kalıyorsa birşeyleri yanlış yapıyorum, ya da eksik yapıyorum hissi oluyor. Rahat ama mutsuz oluyorum.
Aslında şöyle bir tezim var, çoçuklara tv izletmeyin diyen uzmanların hiç biri çoçuğu ile 3 saatten fazla zaman geçirmiyor bence çünkü uzman olmak çalışmayı gerektirir, çalışan insan da çoçuğuyla az ve "kaliteli zaman" geçirir, böylece aman izletmeyin demesi çok kolay gelir de uygulamanın imkansızlığından haberi olmaz. 
Tezimin doğruluğundan emin olsamda bilimsel verilere kulak tıkayabilen özgün bir anne değilim maalesef. 
Eylülcüm ise alabildiğine bir çetin ceviz olma yolunda ilerliyor, sinirlenirse elinin tersini geçiriyor valla. Süslü ama sert, işte benim kızım. Eylülcüm seninle takılmak için sabırsızlanıyorum:)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lastikli Çarşaf Yapımı

İstanbul Gezmeleri-Eminönü

Kinky Curly - Zenci Kıvırcığı Saçlar