Tahammülsüzlük

Hani kişisel gelişim kitapları hep der ya istemediğiniz yerde durmayın, istemediğiniz kişileri çevrenizden uzaklaştırın vs... benim yaptığım bu ve bunda yanlış bir şeyler var. Ya hatır ya gönül ya vefa nerede peki? Birisinin hatırı için, sırf kalbi kırılmasın diye tahammül edebilmeli insan. İnsan insana bu kadarcık kredi tanımalı mutlaka. Hele ki hayatımızın en kıymetlilerinde bu kredi sonsuz olmalı. Bu ezilmek, çiğnenmek, kullanılmak ..... değil bu incelik, naiflik ve vefa.
Bende ise süreç şöyle gelişiyor bana tersse durum hayatımdan çıkarabileceğim mesafedeyse kişi hemen çıkartıyorum. Yakınımsa bu kişi sohbeti kesip kendimi kapatıyorum ya da mekan değiştiriyorum. Oysa onu anlamaya çalışmıyorum ki hiç. Bu yanlış deyip dioloğu sonlandırıyorum, hatta inceden ti'ye bile alıyorum. Oysa yanlış bu biliyorum, değişmeliyim çabalıyorum.
Bazen en yakınlarımızla öyle uzağız ki o beni anla, beni gör derken belki sırf bu yüzden hırçınlaşırken biz sadece hırçınlıklara takılıp gerisine bakmıyoruz bile. Tabi en kolayı öfkeye kırılmak, inadına anlamaya çalışmak zor...Bazı kelimeleri kafamda daha çok döndürmeliyim, içimde kalsın işte en güzeli...
Bugün ilk kez yavru kuşlarım ayrı ben yalnız. Bazen kendini birilerine emanet edebilmek ne güzel.
Dün yavru kuşlarımla kurabiye yaptık, ben onları pohpohlayıp teşekkür ederken Kemal'in cevabı bir şey değil anne şanslın oldu:)
Saat 2 oldu,artık yatmalı. İlk kez yatıya giden ergenler gibi yatmak gelmiyor hiç içimden. Bir de burger king gömdüm akşam yemeğinde halbuki yemeğim vardı, çocuklar yok yalnızım çılgınlıklarım bunlar işte benim de(ama menü buz gibi geldi aldığım kaloriye yazık) Bir de film (Big Fish çok güzeldi) , üstüne bil başında avarelik, self manikür bir de 2 satır yazı. Daha ne olsun ki...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lastikli Çarşaf Yapımı

İstanbul Gezmeleri-Eminönü

Kinky Curly - Zenci Kıvırcığı Saçlar