Doğu Ekspresi

 

Doğu ekspresine binip Sarıkamış'a gitme isteği ile uyandım bu sabah. Acı çekerek fotoğraflara baktım, hayal kurdum. Sarıkamış'ta kristal kar varmış , dünyada bir tek Kars ve Alplerde varmış bu pırıl pırıl kardan. Bir ara Alplere yapılan kayak turlarına da bakmıştım, çok para idi kur bu kadar değilken bile. Clup med tatillerine özeniyorum, çok param olursa yapılacaklar listesi number one.  Alpler pahalıysa Kars var. 

Güzel şeyleri seviyorum, estetik dekorasyon, bitkiler, kombin giyimler, güzel sunumlar. Gözüme güzel gelmeyen şeyleri düzeltemediğimde huzursuz hissediyorum. Önemsememeyi öğrenmek gelişimin bir aşaması olsa gerek. Ama güzelleştirmek için çaba harcamadığım şeyleri daha çok seviyorum.  Güzel manzaralar gibi... Hayat ne kadar az çaba ile iyi gidiyorsa o kadar huzurlu ve sahici. 

Dün factotum'un filmini izledim. Kitabı sevmiştim filmi de sevdim. Filmdeki karakter kitaptakinden daha temizdi, filmin estetiği için görünümü yumuşatmışlar. Tamamen boş vermiş görünürken bile kendi olabilmek için müthiş çabalar karakter, filmin sonunda da bunu söyler. Verdiğin kararın arkasında durmak kolay değildir, en dibi göze almalısın. Kendini ve hayatı sahici bir şekilde kabullenebilen karakterler beni çekiyor, bu benim özlemim de olabilir eksikliğim de...