Üstüne Düşünmek İstemediklerimiz


Dün deprem oldu, okulumda çok hafif hissedildiği için önemsemedim ilk. Fakat nilüfer çok sallanmış. Çocuklar korkmuş, onları gidip okuldan almamız gerekti. Trafik felç oldu tabi ki , 10 km lik yol 90 dakikada gidilebildi ki bu hafif bir durum. Çünkü çok bayındır bir semtte otursak ta yollar tek şerit. Bölgedeki ev ve okulu kaldırması imkansız. Yollar çalışır haldeyken bu şekilde, bir de afet durumunda düşünmek istemiyorum. Tv ünitesindeki süs eşyam düşüp tuz buz olmuş. Bu ayrıca üstüne oturduğumuz zeminin ve evimizin güvensizliğini hatırlattığı için moralimi bozdu. 

Peki ne olacak, biraz düşün sonra sümen altı et gitsin. Çünkü söylediklerimize gerçekten inanmıyoruz. Her şey olacağına varır diyoruz. Sahip olduğum hayatı alt üst edecek kadar gerçek gelmiyor hiç bir korku. Çünkü kötü şeyler hep başkalarının başına gelir. Çünkü öte türlüsü çok zahmetli, kim girişecek o işlere. Her işin başı zor, ötesi ferahlıktır ama başını kaldırmak mı kuma gömmek mi?

Kemal garip sesler çıkarıyor bu ara.  Astım ile ilgili bir durum mu ? Kendi kendine edindiği bir tik mi anlamam mümkün değil. Yazın da boynunu garip şekillere sokuyordu. Ben uyardıkça o daha çok yapıyor. Dün gece uyuyana kadar o sesleri çıkarmaya devam etti, ben de müdahale etmemek içim kendimle savaştım. Nihayet daldığında ve ses çok şükür kesildiğinde boynum, omuzlarım ağrıyordu. Neyse ki biraz egzersizle rahatladım. Fakat bu sabah 5'te uyandım. Neyse ki Kemal'in nefesleri rahattı, bu beni de rahatlattı. Bu olayın beni bunca germesinin sebebi kaygım bilyorum, meditativ haller bunun ilacı başka türlüsü mümkün değil biliyorum. Anca onu da kendimi de hırpalarım tecrübeyle sabit. Akışa bırak ve sabret, başka ilacı yok.

Uyuyamayacağımı anlayınca yoga yaptım, biraz nefes çalıştım, duş aldım , giyindim. En son aldığım pantolonun neredeyse 1 beden büyük geldiğini görünce sevindim. Tartıda düşmeden incelmek tam da istediği şeydi. İyi ki bu 21 gün programına yazılmışım dedim bir kez daha. Şimdi uykusuzluktan hafif sarhoş yazımı yazıyorum.

Dün 22 Ocak büyük tatili için yer ayarlamalarımı yaptım. Bir iş daha bitti, ayarladığım tüm yerler çok güzel. Geriye bilinmezliğin kaygısı kaldı yalnızca.

Bu aralar tüm gün doğumlarına şahitlik ediyorum, müthiş güzellikte hepsi. Pembe bulutlar kadar içimi coşturan çok az şey var. Ama sakince oturup izlemeye hiç vaktim olmuyor, bunu düzeltmeliyim.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lastikli Çarşaf Yapımı

İstanbul Gezmeleri-Eminönü

Kinky Curly - Zenci Kıvırcığı Saçlar