28.01.23
S. ye doğru yoldayız babamla, babam sürekli bir şeyler atıştırıyor. Annem yolculukta konforu tercih ettik diye aslında onun istediğini yapmadık diye telefonda bozuk konuşuyor. Bir de arabada yer varsa başka çocukları da almalıydık, senin isteklerin ve konforun önemli değil. Konfor lüks gibi gereksiz hatta ayıp ya da günah gibi bir şey. Görüştüğümüzde öcünü alacaktır. İstekleri yaptırma konusunda aşırı inatçı ve ısrarcıdır. Bu istekler tamamen seninle alakalı olsada. Çevresindekileri en çok bunaltan davranışı bu. Bir de hiç duraksız konuşması.
Babam bana araba öneriyor, ben dinlemiyorum. Ben de ona öneriyorum o da dinlemiyor, bizim ailede kimse birbirini dinlemez. Daha doğrusu ebeveyn ve çocuklar arasında böyledir. Biz kardeşler birbirimizle sohbetten zevk alırız. Ama anne babam ne bizi ne de birbirlerini dinler. O yüzden bol konuşmalı neticesiz yaşantılar çoktur bizde.
Hava kötü ve ben 10 dk erken çıkamadığım, rimelimi mutlaka sürmek istediğim için deniz otobüsüne ucu ucuna yetiştik. Kendime çok öfkeleniyorum, her yere 10 dakika rötarlıyım. Babam çok iyi stresli anlarda, olacağı engeleyemiyorsa gayet serin kanlı davranır. Feribotu kaçırsaydık da sinirlenmezdi. Tüh der yoluna devam ederdi. M. nin tam tersi.
Şu an farkına vardığım bir durum var: bizimkilerin ailemize dair eski günlere dair anıları hep olumsuz, mutsuz şeyler. Halbuki üçümüzde kolay çocuklardık. Seyahat ya da diğer ortamlarda ,aslında onların hayatlarında sorun yaratmazdık. Öyle büyük hastalık, iflas gibi felaketler de yaşanmadı. Zati şimdiki çocukları (özellikle bizimkileri) görünce siz hiç böyle değildiniz der annem, ama bunu bizi övmek için değil de kendi ebeveynliğini bizimkine üstün tutarak söyler sanki.
Düşünüyorum da ailecek hiç güzel günümüz olmadı mı? Halbuki mutsuz ya da kasvetli hatırlamıyorum çocukluğumu. Eğlenceli, kalabalık zamanlardı. Ama bizimkiler o günlerden özlem ve mutlulukla bahsetmez. H
ep kendilerine birileri tarafından yapılmış haksızlıklardır hatırladıkları. Bu konu da ne kadar birbirlerine benziyorlar. Biz , ikisi için de yoktuk sanki. Annem baktı, temizledi, yedirdi, babam doyurdu, okuttu, gezdirdi.Bunlar kendiliğinden refleks olarak yapılan şeylerdi sanki. Ama duygusal aile kısımları hiç yoktu sanki bizde.
Geçmişe baktıklarında gördükleri hayal kırıklılıkları biz değildik, ailemizdi belkide. İkisinin de hayal ettikleri hayat , içinde olmayı hayal ettikleri aile bu değildi. Çok küçük yaşta evlenmeleri tayin edilmiş , kendi kararlarını kendilerini verememiş insanlar ikisi de. O dönemki geleneksel ailelerdeki çoğu kişi gibi.
Kimisi her ne verilmişse kendine onunla mutlu olmuş, kimisi ise hep sahip olamadıklarına iç geçirmiş. Bizimkiler hep başkalarını örnek verir, içten içe hissettiğim onlara özenirdi (hala öyle bence). Sanırım onları anlıyorum, masum da değiliz suçlu da.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder