benim haller

Ülkemizde dil eğitimi biraz kaos, her yerde Anadolu Liseleri ,çoğumuz dil ağırlıklı liselerden mezunuz fakat iş konuşmaya gelince ,hepimiz anlıyorum ama konuşamıyorum ayarında takılı kalmış..Yabancı dil konuşabilen kişi sayısı çok az, su gibi akıcı bir yabancı dil konuşabilmek cool , havalı birşey, az kişinin tekelinde... Sizde benim gibi bu ayıbı bertaraf etmek ya da hobi olarak farklı diller öğrenmek istiyorsanız size busuu.com'dan bahsetmek istiyorum. Mail hesabı ya da facebook hesabı ile sisteme kayıt oluyorsunuz ve aşama aşama kursları takip ederek dil bahçesini büyütüyorsunuz.Kurslar sıkıcı gramer şeklinde değil, örnek olaylar üzerinden ilerliyor. Ünite ile ilgili yazdığınız paragrafları başka üyelere gönderiyorsunuz, onlar da düzeltip geri yolluyorlar.Chat odalarında diyalog becerinizi geliştirebilir, ses kaydedip diğer üyelere gönderebilir, telaffuz hatalarınızı düzeltebilirsiniz. Siz de Türkçe öğrenen başkalarına yardımcı olarak puan kazanabilirsiniz. Ücretsiz üye

Online alışveriş rüzgarı yurtdışı / yurtiçi tüm hızıyla sürüyor, öyle geniş bir pazar ki bu bir bluz alacakken binlerce seçeneğe sahip olmak ne kadar yararlı şüpheliyim. Bir kaç ay sonra modası geçecek birşey için birsürü site taramak , sipariş verip takip etmek biraz yorucu. Ayrıca ülkemizdeki döviz kurlarının yüksek olması sebebiyle aslında ucuz gibi görünen şeyler sadece bir yanılsama çoğu zaman. Aliexpress : Satıcı ile alıcıyı buluşturan ebay tarzı bir site, dünya çapında meşhur toptancı sitesinin parekende ayağı. Genellikle uzakdoğulu satıcıların kargo bedava olarak satış yaptığı bir yer.Jeanların büyük çoğunluğu çinde üretildiği için çeşitli jean ürünü ucuza bulabilirsiniz, onun dışında fiyat/kalite oranı vasat. Kargo genellikle ücretsiz. Gelmesi 15 günü bulabiliyor. Ebay : Ülkemizde de olan ama Amerikada/Çinde daha ucuz olan ürünleri almak için kullanıyorum genelde. Satıcı profili %99,5 'in üzerindeki satıcıları tercih etmeli , shipping masrafına dikkat. Sheİ

     Youtube'da izlediğim videolarda çokça bahsedilen kıvırcık saç ürünlerinden bazılarını deneme şansım oldu, kinky curly ürünleri meşhur olduğu için texture my way ürünlerini yeni ve ucuz olduğu için aldım.            Görüşlerim şöyle, öncelikle kinky curly ürünleriyle ilgili , videolarda anlatılan kadar mucizevi ürün şetillendiricisi sadece, 7/24 olanı pantenin çok daha yağlısı saçları yatıştırmada başarılı, tek başına kullanılabilir ama oralardan getirtmeye değecek bir ürün de değil. Curling custard olanı ise  kıvırcık saçlar için üretilmiş mükemmel bir şekillendirici. Kullandıkça anladım bunu, ilk sürdüğünüzde biraz sert olabiliyor fakat 3-4 gün boyunca bukleleriniz bozulmuyor,yapışmıyor. Duştan sonra 1 kez sürdüm ve kuruttum. Diğer günler sabah kalkıp saçlarıma su püskürtüp şöyle bir sallamam yetti. Tr'de satılmasını dört gözle bekliyorum.      Texture ürünleri ise fiyat olarak 3 te 1 kadar olmasını rağmen kalite olarak hiç te aşağıda değil.Daha önce curl pu

     Hemen hemen herkes saçınızla ilgili ay ne zor,ne tatlı,ne değişik,ne kıvırcık, doğal mı? gibi yorumlar yapıyorsa aynı kaderi paylaşıyoruz demektir.  Zenci kıvırcığı diyebileceğim çok kıvırcık nadir rastlanan saçların maalesef ortak dertleri doğru kuaför ve ürün bulunmaması. Türkiye'de bu tip saça sahip kişi çok az, dolayısıyla kozmetik satıcıları Amerika'da çok sayıda bulunan kıvırcık saç ürünlerini ülkemize getirmiyor. Zenci kıvırcığı saçlar için saç ürünleri ve doğru kesim çok önemlidir, bu yüzden kıvırcık saç sahip olanların çoğunun saçıyla barışık olmadığını görüyorum.       Uzun yıllar benim için de durum böyleydi, brazilya fönünü şimdilerdeki gibi popüler olmadan çok önce keşfettim. Tek derdim ipek gibi fönlü , dümdüz , sağa sola savrulan saçlarımın olmasıydı. Ama zorla düzleştirilen/kıvrılan kısacası işlem gören saçın öyle sağlıklı bir görünümü olmuyor maalesef,kuaförde geçirilen uzun ve acılı saatlerde sonra bile...Sonunda farklılığın güzelliğini fark etti

      Hidiv Kasrı Beykoz ilçesi Çubuklu sırtlarında bulunuyor. Kanlıca'nın  yukarısı diyebiliriz. Hidiv Osmanlı'nın Mısır Valilerine verdiği bir ünvan, Hidiv Kasrı  Mısır’ın son hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılmış çok güzel bir yapı. İtalyan bir mimar tarafından yapıldığı için diğer köşklerden farklılığı belli oluyor. Ama Abbas Hilmi Paşa özene bözene yaptırdığı bu köşkte sürgüne yollandğı için fazla yaşayamamış fakat ailesi 30 yıl kadar hayatını burada sürdürmüş.      İstanbul kalabalığının çekilmez olduğu haftasonları ve tatil günleri bile sakinliğini koruyabilen bu alanda ormanın içinde güzel bir yürüyüş yapabilir , yürüyüş parkuru sonundaki oturma alanında boğazın eşsiz güzelliğini seyredebilirsiniz.       Beltur tarafından işletilen bu güzel köşkte açık büfe kahvaltı ve akşam yemeği bulunuyor. Akşam yemeği fiyatı 40 lira , fiyatı makul, mekan muhteşem lezzet ise vasat(Beltur ayarı). Ama bu ayarda ve bu konumdaki özel işletmelerin durumlarını

Denizcilik dertli bir iş,maaşı ne kadar iyi gibi görünse de çekilen dertlerin yanında devede kulak kalıyor. Eşim bugün limandaydı ve sadece 10 dk. görebildim onu,hemde ayrı geçen 1 haftanın üzerine 10 dk.  sadece.Böylesi çin işkencesi olarak yapılabilir ancak insana.Hele bir de yağ kir içindeki o halini görmek nasıl üzücü bilemezsiniz. Hayatta sevdiği işi yapmalı insan, bünyesini fazla zorlamamalı bir de, çünkü bitiverecek bir hayatta günlerin sayısı belli değilken bu çaba ne için? Fight Clup'ta dediği gibi "nefret ettiğimiz işlerde çalışıp ihtiyacımız olmayan şeyler alıyoruz."

Bir başkasını hayati kararlarında etkileme,tavsiye dahi verme, sadece senin için değerli biriyse dinle ve rahatlat.  Kendimde ve çevremde gözlemlediğim şu ki ;insan bir başkasının etkisiyle aldığı karardan bir türlü memnun olamıyor. Hep şikayetçi,mutsuz ve pişman oluyor. Ama kararı kendimiz verdiysek , hatalı bile olsa pişmanlığı çok daha hafif yaşanıyor. Az konuşup çok dinlemeliyim... Bugünlerde Paulo Coelho'nun biyografisini okuyorum. Fazla uzun tutulmuş bir biyografı olmasına rağmen oldukça renkli bir hayatı konu aldığı için sürükleyici bir kitap. Ben sevdim.

Çok sevdiğim egoist okur sitesinden bahsediyorum hep, işte oradaki bu haber tam da benim aradığım şeydi. Seyehat ederken o şehri tanımak isterim ben, İstanbul'a gelip sadece Sultanahmet,Ortaköy gibi bir gezi değil de arka sokaklar,pasajlar vs. mutlu eder beni. Çünkü günümüzde turların götürdüğü her mekan birbirine benzer oldu ne yazık ki, dünyanın neredeyse her yerinde aynı müzik dinlenip aynı tip çin malı hediyelikler alınıyor.Tıpkı İstanbul'un eskilerde meşhur cadde ve sokaklarının bugünlerde starbucks,mango,bim,dia vb. ile tek tipleşmesi gibi... Sizde benimle aynı kafadaysanız önce bu habere Ardından bu siteye göz atın derim

     Hayatımın olayı beklemek, sabırsız bir insanımdır genelde ama mecbur kalınca işte elden ne gelir... Hayat devam ediyorken bekliyorum demek ne kadar doğru bilemiyorum. Belkide umuyorum demeli. Ama bu ummak ya da beklemek her neyse sıkıntılı bir durum. Umutlar gerçekleşene kadar donup kalıyorsunuz sanki, her ne kadar yaşam guruları ve hatta sizde bunun yanlış olduğunu söylese de. Çünkü hayat anlardan oluşur, sonuçlar anlıktır beklememelidir falan filan. Teorikteki gerçekler pratikte tutmuyor her zaman, kendini kandırmaya çalışsan da içinden biri avaz avaz bağırıyor bazen. Uyutmuyor, okutmuyor, izletmiyor yalnız hedefe kilitlenmiş bekliyor da bekliyor.       Yaşadığım can sıkıcı olayın üzerinden 1 yıl geçti ve ben hala bebeğim olmasını bekliyorum. Yerleşeceğim yere gitmeyi bekliyorum, istediğime biraz da olsa yaklaşan bir evim olmasını , istediğim okula geçmeyi bekliyorum. Ve tüm bunların hızlanması ya da gerçekleşmesi için elimden gelen bir şey yok.  Sadece andan zevk almak

Bu blog bana çok vicdan azabı çektiriyor, keşke bu işlere hiç bulaşmasaydım diyorum. Yazmadığım her an suçluluk yaşıyorum, yazarken ise özgün olma sancısı falan filan... Blog dünyasında anladım ki okumak yazmaktan daha eğlenceliymiş, yazacak o kadar da çok şeyim yokmuş. Başladığım hiçbir işi yarım bırakamama gibi bir huyum olduğunda blogumu devama çabalıyorum. "2013 Yapacaklar Listesi" hazırlamak çok eğlenceli, herşeyi listelemeye bayılırım zaten. Ayakkabılarımın listesini tutuyorum mesela garip biraz sözcük halleri bile zevk veriyor sanırım... Ama bu yıl yapmadım, tecrübelerim bana az beklenti çok mutluluk kuralını öğretti, ayrıca Murphy yasaları der ki "birşeyden vazgeçtiğin an sana gelir". Yani bu sene evreni sanki istemiyormuşum gibi yaparak kandırmaya çalışıcam, işe yararsa haber veririm 2013 en önemli kısmı 30'lara başlamam, üzülüyorum biraz bozuluyorum bu duruma evet... Yeni kararlar yoksa da yapmaya devam edeceklerim var elbet; Okumaya devam,her