Kendinle Nasıl Konuşursun
Saat 23:30,uykum dağıldı ,muhtemelen 2'yi bulacağım. Aklımdan yaramazlık yapmak geçiyordu, sonra bir şey okudum ve yazmaya karar verdim. Şuydu okuduğum: "Lütfen herkes kendisiyle en sevdiği,en önemsediği,en özlediğiyle konuşur gibi konuşsun. Başkalarının peşinden koşmayı bırakıp kendine kavuşsun" Öz şevkat dedikleri şeyi anlamıyordum, saçma bulup hafife alıyordum daha çok. Bu cümle bir anda ışıkları yaktı içimde. Kendimle nasıl konuşuyorum ben? Azarlıyor ve suçluyorum çok çok, taktir ve şevkat yok konuşmalarımda. Sanki kendimi şımartmaktan korkan bir ebeveynim. Halbuki herkes kendini sever, tıpkı anneler gibi. Ama suçlamalar ve azarlamalar , şımartmamalar daha iyiye gitmeye yardım etmiyor. Sadece kendine acımazsızsan başkalarına da acımasızsın. Kendini yargılayan başkalarını da yargılar. Hayatı ve başkalarını kabul ,kendini kabul ile başlar. Kendimden biliyorum tüm bunları, farkına varıyorum ve yol alıyorum ,mutlu huzurlu...Şımarıklık takdir ve şevkat yüzünden değil ,g