benim haller

İndirim sezonu açıldı biliyorsunuz, bir de mango outlet indirimi başladı ki bilen bilir çok yaman bir mücadeledir:) 15 liraya pantalon gömlek,30 liraya ceket almanız mümkündür ki benim de takip ettiğim bi indirim zamanıdır. Gel gelelim en güzelini en ucuza almak isteyen biz kadınlar için kabin kavgası,sıra dövüşleri ve önce ben gördüm çekişmelerinin yaşandığı kıran kırana bir mücadeledir mango indirimleri. Ben de gittim, gördüm, aldım. Sonuç kırık bi tırnak,kol ve omuz ağrısı hasarlarına karşılık ganimetlerim fena sayılmaz.

Yeni saç rengim ve saç açma işleminden sonra nasıl bir sonucu olduğunu paylaşmak istedim. İlk kez saçlarımı açtıracağım için çok çekindiğim bir konuydu,fakat siyah rengine de daha fazla tahammül edemediğim için başladım araştırmaya.Kuaför malzemelerinin satıldığı depolardan açıcı türlerine baktım,farklı farklı bir çok açıcının olduğunu gördüm. Kuaförler ya yıpranmaz der yıpratır ya da bende bitkisel açıcı var hiç yıpratmaz deyip fahiş fiyat ister biliyorsunuz ki(yada iyisini kullanıyorum deyip kullanmaz). Öncelikle bitkisel diye bir açıcı yok fakat loreal'ın amonyaksız hafif bir açıcısı var. Fakat bu açıcı saçınızı 2-3 ton açabiliyor öle platin olmaz yani. Benimde ihtiyacım olan bu olduğu için bu sefer bu açıcıyı kullanan kuaför araştırmaya başladım. Daha öncede gittiğim kuaförüm kendi yerini açmış açıcısını da bu marka almış. Bende düşünmeden oturdum koltuğa. Saçım loreal platinum ile açıldı,organiks boyayla boyandı. Resimdekine benzer(bu kadar açık deil)  bir r

Daha önce uyguladığım saç maskerinden bahsetmiştim. 3 ay oldu ve sonuçlarından bahsetmenin zamanı geldi. 1.Saçım uzasın die yaptığım sinameki+bemix-bedem yağı karışımı: Saçlarımda ektra bi uzama göremedim. Birde sinemakinin boyayı akıttığını duyduğum için artık uygulamıyorum. 2.Otacı saç bakım yağı:Yıllardır kullandığımı söylemiştim hala çok memnunum,saçlarım biraz kestirme ve bu yağ sayesinde yazın yıpranmışlığından tamamen arındı diyebilirim artık. Dökülmesi normale döndü,parlaklığından da çok memnunum. Otacının ürünleri çok güzel bence,banyo sabununu da beğenerek kullanıyorum.Duş jeli ciltte kalıntı bıraktığı için sivilceleri çoğaltıyor biliyorsunuz. Otacının yağı bitince Suna Dumankaya’nın saç bakım yağını denemeyi düşünüyorum. Sonuçlarını burada yazarım.

Pazar günümü 4 saat kuaförde geçirmemin sonucu bu..Siyahtan çok sıkılmıştım sonuçtan oldukça memnunum. Kuaförüm bunun biraz akacağını ve 20 gün içinde tekrar gidip bir ton açığına boyandığında esas rengin ortaya çıkacağını söyledi. Saçlarımı kıvırcık kullanacağım için benim için o hali daha önemli..o zamanda iyi duracağını düşünüyorum.Şimdilik fazla yıpranmadı gibi duruyor,umarım yıkandığımda da sonuç değişmez.

Bugün scanerda taranmış,iyi çekilmemiş ya da portre fotoğraflarına hızlı bir rötüş nasıl yapılacağını anlatacağım. 1-Öncelikle resmin orjinaline gerektiğinde geri dönebilmek için Katmanlar panelinde(kapalıysa F7 kısayoluyla açılır) arka plan üzerine sağ tıklayıp katmanı çoğalt diyoruz. 2-Filtre - Bulanıklaştır - Yüzey bulanıklaştırma(burada önizlemesine bakarak miktarına kendiniz karar verin) 3-Filtre - Parazit - Gürültüyü temizle 4-Araçlar panelindeki Geçmişe dönme fırçası ile göz ve dudaklardaki bulanık görüntüyü temizliyoruz. 3-Görüntü - Ayarlamalar - Eğriler (bu pencerede çeşitli ayarlamalar var hangisinin resminize daha çok gideceğini siz karar verebilirsiniz. Ben otomatik ayarını seçerek bu görünümü elde ettim)

Mango kış indirimi her yıl olduğu gibi bu yılda 14 Aralıkta başladı. Sezonda beğenip indirimi beklediğiniz ürünler varsa tükenmeden indirimin ilk gününde orda olmak lazım. Çok beğenmeden fazladan alacağınız şeyler içinse 1 ay sonraki %70 i bekleyin derim. Mango mağazası yakınlarda değilse yada zaman yoksa  online mağaza kullanılabilir. 65 lira üstü ücretsiz kargo...

Evde biriken nikah şekerlerimi hep atmaya kıyamıyorum hem de koyacak yer bulamıyorum diyerek değerlendirmeye karar verdim. Bujiteriden aldığım halkalara kurdele sarıp üzerlerine keçeden bant şeklinde yer yaptım. Sonra da nikah şekerlerindeki çiçek ve yaprakları saplarını keserek  üzerine yapıştırdım. Her biri diğerinden farklı oldu,ama görünüşleri gayet güzel bence...

Bu derste basit bir siyah beyaz resmi renklendirmeyi görelim. Geçtiğimiz ders seçim araçlarını kullanmayı görmüştük. Burada da seçim yaparken hangi aracı kullanacağınız size kalmış.

Basit bir konuyla başlayalım,amacımız photoshop'un temeli seçim araçlarını iyi şekilde kullanabilmek. Bu konuda biraz sabır gerekiyor,bir alanı seçerken birden fazla seçim aracı kullanabilirsiniz. Güzel bir seçim olması için hassas çalışılması gereken yerlerde zoomlama yapmalı ve sabırlı olmalısınız. Görüntü menüsü - Ayarlamalar - Ton ve Doygunluk penceresinden istediğimiz ayarlamalrı yapıyoruz. Tamam 'ı tıkladıktan sonra Ctrl+D tuş kombinasyonuyla seçimi iptal ediyoruz. Dosya - Kaydet diyerek resmi kaydedebilirsiniz ama dosya türünü JPG seçmeyi unutmayın. Jessica Alba her haliyle güzel değil mi?Bu uygulamayı saç renginizi değiştirmeden kendi resminize uygulayıp sonuçlarını görebilirsiniz.

Valiz hazırlarken en çok yer tutan havlulardır. İşte havlu ağırlığından kurtulmanın en iyi yolu peştemal ve peşkir(baş havlusu için küçük olanları).  İyi peştameller havlu kadar su çeker merak etmeyin. Hamam, sauna muhabbetlerine de bayılırım,hem bu amaçla hem de plajda kullanmak için uzun zamandır almak istiyordum.Haftasonu arkadaşım vasıtasıyla kadıköyde keşfettiğim Mehmet Güneş mefruşatı bulunca hemen aldım,hem fiyatlar uygun hem ürünler kaliteli. Bu peştemalı 9.90 liraya aldım(başka yerlerdeyse 30 lira civarıydı),bir tane de ipek kese aldım ki(12 tl) cildi hiç yıpratmadan peeling yapmanızı sağlıyor. Çok güzel tül gibi birşey.Havlu ve pijamaları da çok güzel,kaliteliydi,ayrıca bambu peştemal ve peşkir de almayı planlıyorum(peştemalleri bitmişti),sahibi çok kibar birisi satmaya değil yardım etmeye çalışıyor.En kısa sürede tekrar uğramalıyım. Mehmet Güneş Mefruşat:Kadıköy otobüs duraklarının orada Osman ağa caminin sol tarafındaki aradan giriyorsunuz(ayakkabıcıla

Bugün öğretmen tarafım ağır bastı:) Biraz photoshoptan bahsetmek istiyorum. Hiç bilmeyenlerin bile kullanabileceği basit numaralardan bahsedeceğim. İlk dersimiz ilk defa tanışanlar için olsun. Ben photoshop CS4 Türkçe üzerinden anlatıyorum. İlk photoshop açtığımızda karşımıza gelecek pencereyi tanıyalım. 1.Paneller ya da araç kutusu Pencere menüsünden açıp/kapatılır. Panelleri ve araç kutusunu istediğimiz şekilde düzenlemek hızlı çalışma adına önemlidir. 2.Sol tarafta bulunan araç kutusunda seçtiğimiz her araç için "araç özellikleri" diye belirttiğim üst bölümde farklı özellikler belirecektir. Bir aracı kullanıyorken en çok buradan ayarlama yapılacaktır. 3.Fotoğraf oluşturma,açma,kaydetme gibi işlevler Dosya menüsünde; Kes,Kopyala,Yapıştır işlemleri Düzen menüsünde; Resmin boyutunu,tuval boyutunu(arka planın) değiştirme işlemleri Görüntü menüsünde; bulunur. Diğer menüler ise isimlerinden belli oluyor kullanıcağımız zaman değineceğiz. 4.Panellerde en çok kul

Bu aralar modaya fazla düşkünüm diye okumadığım sanılmasın haftasonu okuduğum Musa'da Maradona'ya(Yalçın Yusufoğlu) kitabını bitirdim. Şu an Vadideki Zambak(Balzac) ve Günce(Chuck Palahniuk) okuyorum. Balzac bugüne kadar okumamak benim cahilliğim , anlatmaya gerek yok. Günce'yi ise tüyapta aldım. Yeraltı edebiyatı denen seri,dövüş kulübü ve ölüm pornosu yazarı kendisi. Karamsar havada gerçekçi bir kitap ben sevdim. Bloglarımı takip ediyorum elbette afili filintalar ve egoistokur suz olmaz. Okuyabilmeniz dileğiyle...

      Dün gece Şafak vakti filmine gittim. Nasıl bu kadar sabrettim bilemiyorum (serinin kitaplarını yutarcasına okuyan biri olarak) sanırım 2 ve 3 . filmler çok kötü olduğundan pek gidesim gelmediği içindir. Öncelikle bu film 2 ve 3 ten daha iyi buldum. Edwart'ı  memur gibi giydirmekten vazgeçmişler. Bella ise çok güzelleşmiş. Daha çok gülümsüyorlardı ki bu hoşuma gitti.(2 ve 3 te alık alık ve acıyla bakıyorlardı yalnızca). Bella'nın kıyafetleri çok güzeldi,incecik fiziğine çok yakışmıştı. Gelinliği de mükemmeldi sadece biraz daha kalıplı durmalıydı bence...Genelde seçilen tüm kıyafetler başarılıydı. Peki o adadaki eve ne demeli. Muhteşem bir ev ve ada...Görüntüsü bile beni heyecanlandırmaya yetti.Tatile çok daha var:(         Edward yakışıklı,zengin,ona tapıyor bu şartlarda kim kalbinin atmasından vazgeçmez ki:)          Ama Harry Potter ve Twilight gibi tüm fantastik serilerin sonuçta evlenip çocukları oldulara bağlanması çok sıkıcı değil mi siz

Dünya klasiklerinin sıkıcı olduğunu düşünüp uzak durmuştum uzun zaman. Ama tabiki yanılıyordum...Klasik bana klasik müziği o da çocukluğumda pazar sabahları trtde çizgi film beklerken bitmesini beklemek zorunda olduğumuz pazar konserini hatırlattığı içindir sanırım.Dayatılan şeyleri sevemiyorum maalesef, aslında bana uygun olsa bile... Şimdilerde yanlışımı telafi ediyor,klasikleri okuyorum zaman buldukça. En son okuduğum ise "Dorian Gray'in Portresi". Ruhumuzun kirli yanlarını haklı ve haksız yönleriyle incelemiş mükemmel bir kitaptı bence. Hemen Oscar Wilde'in hayatını araştırdım tabi(sevdiğim eserlerin mimarlarını mutlaka tanımak isterim,bi nevi paparazzilik). Kendisi de benzer sebeplerden suçlanmış ve sevilmiş. İnsanlara günaha yatkın yönlerini sorgulattı ve sevdirdi belki de.Ve benim de... Yeni keşfettiğim bir site egoistokur.com . Yazmaya ve okumaya dair birçok şey var içinde şiddetle tavsiye edilir.

Başlık biraz anlamsız oldu biliyorum,bugün ümraniye avmdeydim ve aklıma yaşadığım bir olay geldi. Maddi durumunun çok iyi olduğunu bildiğim bir veli ile aramda şöyle bir dialog geçti. Veli gayet kendinden emin şöyle diyor öğretmen hanım ben çocuğumu şımarık yetiştirmiyorum geçenlerde hayatın gerçeklerini görsün diye ümraniyede bir alışveriş merkezine götürdüm.Şaka gibi bir gerçek değil mi?Hayatın gerçekleri meydan avm'de ucuzlukta alışveriş yapan,vale kullanarak değilde kendi arabasını park yeri arayarak parkeden,burger king'te karın doyuran  kişiler:) İşte ben de hayatın çetin şartlarını yaşayan kişilerden biriydim bugün ve bazı izlenimlerimi paylaşmak istedim.bir defa bayram öncesi olduğu unutarak oraya haftasonu gitme gafletinde bulunduğum için başım hala ağrıyor. Her yer uzun kuyruklar vardı,park yeri bulmak oldukça zordu. Batik mağazasına uğradım ve şaşırdım. İşçilikleri korkunç bu sezon,benim acemi terziliğim halt etsin,güya %30 indirim var fakat

Belki de siz biliyordunuz ama ben kitabı yeni okudum,ve çok etkilendim.  Bir çok kişisel gelişim kitabı vardır ama genelde zırvadır bana göre. Teorikte doğru pratikte uygulanamaz bilgiler... Ama gerçek bir öykü olan bu kitap beni çok etkiledi. Her durumda en iyisini yapmaya çabalayan birinin, ölmek üzereyken kendinden çok ailesine odaklanabilmiş birinin,zekasıyla hayatı güzelleştiren birinin hikayesi beni çok etkiledi... Eğer okumadıysanız mutlaka okuyun derim,sadece 2 günde bitecek bir kitap...

İnternet bilgiye ulaşmak için kusursuz bir kaynak .Belki biraz fazla bilgiye maruz kaldığımız için kafamız karışıyor... Çoğu konuda alacağım,gideceğim,yapacağım zaman internete danışırım. Takip ettiğim çeşitli forumlar var. Bunlardan birisi de kandınlar kulübü forum. Kadın dayanışmasının en güzel örneklerinden biri bence. İhtiyaç duyduğunuz şeye mutlaka sizden önce ihtiyaç duymuş ve tavsiye de bulunabilecek birileri bulunuyor. Bu bir jinekolog'da , iyi bir terzi de olabiliyor. Şuan çok moda olan düz kesim bir bluz dikmek istiyorum. Bunun için kalıp ararken kk forum'da bir site adresine rastladım. Şeker cafe adında...Burada yabancı dikiş dergilerini pdf formatında indirmek mümkün. Şiddetle tavsiye edilir....

Herhangi bir sanat dalına yeteneğim olmasını nasıl isterdim bir bilseniz. Ama bazı yetenekler doğuştan bahşedilmiştir, olmayanlarsa yapılan müthiş işleri takip edebiliyorlar ancak. Sanatla çok içiçe bir insan değilim hayır, ama karikatür,müzik,film gibi herkesce bilinenler benim ilgi alanlarım. Entellektüel sayılmam yani... Karikatür örneğin, anlatımın en zeki ve yaratıcı biçimi . Karikatürün doğasındaki mualif ruh çoklarınca tepki toplasa da eleştirinin de en zeki yöntemi. Canınız mı sıkkın, işler hep ters mi gidiyor alın bi karikatür dergisi okuyun. Nasıl rahatlayacaksınız bir görün, bir gülümseme günü değiştirir.Tebessümün gücü bu,hiç azımsamayın, benim "acil durumlarda kırınız" kutumda hep durur:)

Pazar günü eşofman dikmeye çabalamışken hızımı alamayıp kalan kumaş ve evdeki malzemelerden böyle birşey diktim. Su şişesi olarak kullandığım absolut şişesine önlük diktim. Gerek var mıydı,uğraşmama değermiydi?Bende hayır ama yine de buzdolabını her açtığımda bu görüntü beni gülümsetiyor. Delirdim galiba diyorum,böyle antin kuntin şeylerle uğraştığıma göre... Gerçi absolut çıplakken de güzel:)

Bu akşam yemekte arkadaşlarım vardı bende,çok önemli şeyler hazırlamadım onlardan bahsetmeye gerek yok ama pırasa yemeyenlerin bile sevdiği pırasa çorbasını anlatmak istiyorum.Tarif yengeme aittir çok lezzetli tavsiye olunur. 1 tane pırasanın tümü çok ince doğranır Çok az sıvı yağ ile kavrulur, sonra 1 kaşık tereyağ ve un ilave edilerek iyice kavrulur. Üzerine 3 bardak su,1 baedak süt 1 bardak tavuk suyu ilavesiyle kaynatılır.(tuz da tabi) Kaynayınca mısır taneleri ve 1 paket krema ilave edilir bir taşım kavnatılıp altı kapatılır. Afiyet şeker olsun efenim....

Bugün saç bakımı uygulamaya başlayalı 1 hafta oldu ve şimdiden değişimi hissediyorum ve mutluyum. Saçlarımdaki sertlik geçti ve dökülmesi azaldı,bir kaç ay devam edersem sonuç daha da iyi olacaktır. Ne mi yaptım? 1-Haftada 1 gün Otacı saç bakım yağı sürüp streçledim ve 1 saat sonra yıkadım. 2-Haftada 1 gün yarım çay bardağı suda bir tutam sinameki kaynatıp,ılıyınca içine 1 tatlı kaşığı badem yağı,1 ampul bemix kırarak karıştırdım ve saçlarıma sürdüm,streçleyip birkaç saat sonra yıkadım. 3-Kullandığım şampuana 5 diş sarımsak doğrayıp ,karıştırdım saçımı bununla yıkadım 4-Şampuandan sonra yeni aldığım saç maskemi kullandım. Neticede saç bakım yağını haftada 2 , maskeyi 1 gün uyguluyorum.Sonuç şimdiden fark ediliyor. Memnunum ve mutluyum:) Saçlarında dökülme,cansızlaşma olanlara tavsiye edilir....

Sevdiğim yemek tarzı pratik ve lezzetli olanlar, yapımı uzun sürenlere pek sabır gösteremiyorum. Hafta sonu denediğim ve çok beğendiğim 2 lezzeti paylaşmak istedim. Patetes sufle ve kalamarlı makarna. Patates sufle : Aslında servisi patates kabukları içinde olmalıydı fakat taze patatesle yaptığım için kabukları ince,bu yüzden kabuklarını soyarak yaptım. Patetesin içini oyup tekrar içine doldurarak yaparsanız daha hoş duruyor.Patetesleri düdüklüde 12 dk. haşlıyorum. 2 ye bölüp içini oyuyoruz. İç harcına süt,peynir,maydanoz,dereotu ve kararbiber ekleyip püre yapıyoruzç Yaptığımız karışıma bir yumurta sarısı ekliyoruz. Beyazını ise çırpıp kar haline getirdikten sonra karıştırıyoruz içine.Harcı patateslere tekrar doldurup üzerine kaşar rendele ve fırının en yüksek ayarında 10 dk. kızartıyoruz... Kalamarlı Makarna:Buzlu kalamarların buzları çözülünce üzerine kapatacak kadar süte yatırıp bir kaç saat bekletiyoruz. Tavada küçük bir soğan,birkaç diş sarımsak ve kalamarla

Son yazımda saçlarımın bir türlü toparlanamadığından ve bakıma başlayacağımdan söz etmiştim. Kadıköy'e giderek gerekli malzemeleri aldım, sampuan,köpük,rimel gibi sıradan şeyleri geçiyorum. Yüz yıkama jelini bu sefer sebamet aldım(neutregena kullanıyordum önceleri) çünkü indirimdeydi. 500 ml 24 lira gibi bi fiyata aldım.Saç maskesini de gliss yerine bu maskeyi önerdi(ordaki eleman fiyatı da 2 katı) die aldım fakat ilk kullanımından pek memnun kalmadım ilerki fikirlerimi tekrar paylaşırım. Saç bakımı için haftada bir yıllardır kullandığım otacı saç bakım yağını uygulayacağım. Haftada bir gün de sinameki+badem yağı+bemix ampül karışımını uygulamayı düşünüyorum. Sonuçları burada paylaşıcam,iyi geceler...

Açlığım da son rattesine geldi. Geçenlerde bi yerde yiyip beğendiğim makarnayı evde yapıyım dedim. Kremalı mantarlı pappardelli. Yaptım ve afiyetle yedim, o kadar açıkmıştım ki sunuma falan hazırlamayı beklemedim ama yinede resmini paylaşıyım belki iştahınız açılır yaparsınız... Pek dizi meraklısı değilimdir,özellikle yerli olanların. Hiç birşeyi devamlı takip edecek kadar dikkatimi veremiyorum galiba. Ama bu yıl kuzey güney ve bizim yenge hoşuma gider oldu. Mümkün oldukça izliyorum. Sos şöyle: mantarları ince ince doğrayıp çok az su ile haşlayarak pişiriyoruz. Çok çok az su koymalısınız çünkü mantar zaten su salar kendisi,zaten 2 dk. da pişmiş oluyor, sonra kremayı ekliyoruz biraz da et bulyon (bi bulyonun 1/4 ü kadar) , kaynamaya başlayınca kara biber ve doğranmış maydanoz(ya da fesleğen,dere otu) ekleyip kapatıyoruz. Pişen makarnaları sosun içine alıp karıştırıyoruz. Tabağa alınca üstüne biraz kaşar(ya da permasan) servis yapıyoruz. Çok lezzetli oluyo

 Benim saçlarım resimde gördüğünüz Beyonce kıvırcığı,arap kıvırcığı da denebilir:) Yıllarca reklamlarda gördüğüm gibi saçlarım olsun diye kıvırcıklarımla savaştım. Ama 3 yıldır doğal halinin güzelliğine ikna oldum ve çok mutluyum. Ama saçlarıma bi servet harcadım diyebilirim ki hala da konu saç olunca kozmetik ürünlere hemen kanıyorum, denemekten kendimi alamıyorum. Yıllar içinde edindiğim tecrübelerimi benim gibi kıvırcıklar varsa paylaşayım istedim. Önceki yıllarda loreal'in x-tenso diye bir ürünüyle kuaförüme dalga açtırma işlemi yaptırıyordum. Brazilya fönü gibi dümdüz olmuyor sadece dalgası açılıyor. Bu işlemi 10 sene boyunca her 5 ayda bir diplerinden çıkanlara yaptırdım. Artıları: Saçlarınız dalgalı oluyor,çok kolay fön tutuyor(evde kendim bile düzleştirebiliyordum). Saçı çok yıpratmıyor(bi maskeyle desteklemekte fayda var) Eksileri:Bir süre sonra saçınızdaki dalgalar çok açılmış oluyor eski kıvırcıkları özler hale geliyorsunuz. Dalgalarınız b

Çoğumuz akvaryum balıkları gibi yaşıyoruz. Çevremizde bizimle aynı ortamda yaşabilenler var sadece. Ortam buna müsait, herkes üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri yaşıyor. Dünyayı akvaryumdan ibaret sanıyoruz, ya da yaşanabilecek en iyi yerin burası olduğuna kendimizi  inandırmışız. Farklı ortamlar maceralı,zor,kötü, biz güvenli suyumuzda hep bizim gibi olanlarla ne güzel yaşıyoruz. Olur da başka diyardan bizim gibi olmayan bitanesi akvaryumumuza dalıverdi, onu hızla bizim bildiğimizin en iyi olduğuna inandırmaya,bizim gibi yapmaya çalışırız. Hiç kimse onu anlamak istemez, sadece bizim gibi olsun düzen bozulmasın... Ama olmazsa işte o zaman günah bizden gitti, ti'ye alırız,eleştiririz,ayıplarız,dışlarız... Biraz daha okusak , bilmek istesek belki de bu kadar katı olmayız. Dolu başaklar gibi başımız eğilir ama ufkumuz genişler. Tüm bunları ne kadar da az okuyan bir toplum olduğumuzu her seferinde tekrar tekrar fark ettiğim için yazdım.Okursak daha hoş bir iklim bizi sar

Sonbaharın güzelliklerini yaşadığım bu günlerde bir kışa hazırlık telaşıdır gidiyor. Blog okumayı severim,işim zaten bilgisayar,iphone u elimden düşürmem,çok relax bi insan da sayılmam falan filan derken dedim ki kızım sen acayip radyosyon ve stres içindesin bi de kansorojen maddeli yapay gıdayla beslenirsen durum fena Başladım annemle salça,domates suyu,taze fasulye,patlıcan ve biber közleme yapmaya.Karınca misali kışın ağustos böcekleri katkı maddeleriyle beslenirken ben en organiğinden beslenicem inşalahhh:) Bu yıl ilk kes anneme bu  işlerde birinci elden yardım ettiğim için tecrübelerimi de burada paylaşayım dedim,ne de olsa blogun var dimi?  1.Salça yaparken uzun domateslerden alınır,yıkanıp ikiye doğranır. Tencerede kaynatılmaya başlanır. Ama hiç başından ayrılmamalısınız hemen dibi tutar.Devamlı karıştır,takribi 3 saat sürüyor kıvam alması. Tuz ,şeker ekle.Sonra rondodan geçir,kavanoza doldur.Tekrar bi taşım kaynat ki şişeler vakumlansın,bozulmasın. 2.Domates suyu d

Sadece 3 yıldır İstanbul'da yaşıyorum,buraya yerleşmeyi de pek düşünmüyorum. İstediğim bir kaç yıl buranın tadını çıkarıp sonra yaşamın daha kolay olduğu bir yere yerleşmek. Bu yüzden mümkün olduğunca karış karış İstanbul'u gezmeye çalışıyorum. En sevdiğimse ara sokaklarda nereye çıkacağını bilmeden dolaşmak.Neyse kısa keselim Bugünkü plan Üsküdardan başlayıp boğaz boyunca gezmekti. Esas hedef Anadolu Kavağı...İlk durak Göksu deresindeki Sabancı Öğretmenevi oldu,burada fiyatların uygun,menülerin lezzetli ve manzaranın mükemmel olduğunu belirteyim öncelikle. Daha sonra Beykoz ve Anadolu Kavağı,çok uzak deil suadiyeden 26 km ama siz vapura yakın bi yerdesiniz deniz yolunu kullanabilirsiniz. Kadıköy ve eminönünden vapur seferleri var ve sizi götüren vapur akşam 5 e kadar bekleyip sizi almadan dönmüyor:) Ama arabayla da rahat ulaşımı var ayrıca birazdan anlatacağım ekstralar var. Boğazı karadan dolaşmak ayrı bir zevk,geçtiğiniz her bir yer ayrı güzel çünkü.  An

Mevsim değişiyor,akşamlar üşütmeye başladı. Sonra düşündüm bu durum bana ne hissediyor. Hiççç... Çünkü benim mevsim kavramım O'nun(denizcidir kendisi) geliş gidişleriyle değişiyor. O yanımdayken mevsim yaz ya da kış değil sadece güzel. Mutluluk veriyor güneşin yakması ya da karın dondurması. Ama o yokken güneş gereksiz,soğuklar sa evden çıkmayıp içime kapanmak için güzel bahane... Bu hayat bir sınavsa(ki ben buna inanıyorum) ben hep ayrılık ve özlemle sınanıyorum. Bir süre benim herkesi bırakıp gitmem gerekti,şimdiyse genelde geri de kalan ben oluyorum. Gitmek mi zor kalmak mı dersen her zaman kalmak derim. O giderken hayatından arta kalanla yaşamak daha zor benim için, oysa gitmek ne de olsa yeni bir başlangıçtır. Biraz daha oyalayıcıdır işte. Neticede kimse hayatındaki zorluğu seçemez belki, ama kendince onunla baş etme yolunu bulur bir şekilde. Zaten hayatta bir mücadele sonuçta, mutluluk mücadelesi.

Yanlış anlaşılmasın "nerde o eski bayramlar" cılardan değilim,aslında bayramları da pek sevmem çok kişiye aynı lafları,bir gün içinde tekrar zorunluluğu yüzünden ama Ramazan'ı ,Ramazan ruhunu severim.Ve ramazan Bursa'da bir başka güzeldir. İstanbul'u çok seviyorum ama maalsef ramazan ruhu kaybolmuş(en azından benim oturduğum bölgede) Bugün arifeydi ve arifeleri çarşıya çıkmak alış veriş yapmak bi gelenektir.Annem ve kardeşimle geleneği bu yıl da bozmadık ve Bursa'da Ramazanı bir kez daha sevdim... Ben her şehirde o şehre ait olan yerleri severim, starbucks zara görmediğim yerleri...İstanbul'un Çemberlitaş,Çengelköy ya da Eminönü nü mesela(aslında canım İstanbul'da say say bitmez).Bursa'da bizim çarşıya çıkmak diye tabir ettiğimiz şu oluyor; Ulu cami'de öğle namazı(Ulu cami'nin manevi atmosferi çok etkileyicidir,hele ki ramazanda,dua eder rahatlarsınız) ,   Havlucular ya da kapalı çarşıdan alınacak ufak

Bu lafı daha çok mimari alanlarda duyasınız. Aslında bende o yolla duydum ama hayatımın her alanına kendime hatırlatmaktayım. Eflatun'un kendime felsefe edinmeye çalıştığım bir sözü var :"mutluluk, hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır" yani az çoktur aslında her daim gerisi yorgunluktur,kalabalıktır... Bu felsefeyle bu resim örtüştü aklımda nedense, rahatlamak dediğimde aklıma banyo geldiği için sanırım.Bu resim niye mi rahatlama hissi uyandırıyor çünkü fazlalık yok. Banyo yapmak için gerekli olan şey sade ve basit gerisi teferrüattır göz yorar...Şık olmak istediğinizde sade ve klasik olmak en basit yoldur. Bu yüzden düğün,kutlama farketmez erkekler hep şıktır ama biz kadınlar çoğu zaman onca emeğe rağmen günlük yaşamdaki şıklığımızı bile yakalayamayız. Sanki gün ne kadar önemliyse  o kadar çok süslenmeli... Bugün "Kiralık Sevgili"   filmini izlerken bunu tekrar tekrar düşündürdü bana. Gelinliğin , giysileri

Hiçbir şeyin yolunda gitmediğini düşündüğüm, moralsiz bi dönemimdeydim bir süredir. Böyle zamanları hepimiz yaşarız herşey olduğundan daha siyah bir karamsarlık örtüsüyle örtülüdür,en kötüsü de bu örtüden kurtulmak için hiç istek duymazsınız. Böyle zamanlarda kendimle kalayım isterim,çünkü önemsiz şeylere takar, çevremdeki herkeste eleştirilecek yanlış bir taraf bulurum. En değerlilerimiz en kolay harcadıklarımız oluyor bazen,maalesef... Bu sefer bu durumdan kurtulmamı sarıldığım hobim (dikiş) ve bir dostumla akşam yemeğinde sıcacık bir sohbet sağladı. Karşımızdaki insanla aynı frekanstaysak sıradan bir sohbet bile terapi yerine geçebiliyor. Bir şeyleri başarabilmenin de tatmini gerçekten iyi geliyor. Bu bunalımlı dönemimi böyle atlattım artık önümüzdeki maçlara bakıcaz:) İlk elbisemi bitirdim resmini paylaşırdım ama bu konuda o kadar iyi bloglar var ki bir de benim paylaşmam gereksiz...

Benim gibi aldığı herşeyi tadilat ettirmek isteyenlerden misiniz sizde?Boyum uzun, popom büyük, belim ince olunca belden bol geldi,boyu açılsın ya da kısalsın die bişiler düşünürüm hep aldığım kıyafetlerde. İndirimden aldığım 10 tl ye aldığım parçaya 10 tl de tadilat vermek te bayağı bi can sıkıcıdır. Ayrıca insanın hayatta mutlaka hobileri olmalı diye düşünenelerdenim,kafa dağıtmak,üretmek,başarmak için. Bu yüzden dikiş öğrenmeye karar verdim. İnternette araştırınca  lacintenel.com  ,  www.burdastyle.com  ,  www.hamaratdiva.com  gibi birkaç site beni daha çok şevklendirdi. Laçin 'in önerdiği kitap ve dergileri de alıp başlıyorum dikişe. Tabiki palto kaban dikmeye çalışmıycam ama bir sürü para verirken içimin acıdığı basit parçaları da dikebilirim diye düşünüyorum. Mesela runner,kırlent,pareo(plaj giysileri),şalvar,maxiler ve tunik .... Bunlar dikimi kolay parçalar sadece kumaş seçiminde zevkimizi konuşturmak lazım ki bende kendi zevkime güvenirim. Aslında herkes zev